Tatar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Bu depremler çoklu mekanizmalarla ve özellikle birbirlerini tetikeyerek ardı ardına meydana geliyor. 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler bizim Doğu Anadolu Fay zonu üzerindeki 5 ayrı fay parçasını kırarak, yaklaşık 400 kilometre uzunluğunda bir yüzey kırığı meydana getirdi. Bu faylanmalar sonucunda da yine yer kabuğunda 7.2, 7.3 metreye varan yer değiştirmelerin olduğunu sahadaki gözlemlerimiz sonucunda burada ifade etmiştik.

Dün meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki deprem ise Hatay’ın Antakya’nın güneyindeki Antakya fay zonundan kaynaklanan bir deprem. Antakya fay zonu sol yanal doğrultu atımlı bir miktar normal bileşeni olan bir fay. Bu fay hemen Antakya’nın güneyinde Defne, Harbiye civarından başlayıp daha güney, güney batıya doğru özellikle Samandağı’na doğru gidip oradan deniz içerisinden Kıbrıs’a doğru uzanan bir hat. Dünkü depremin sonrasında 5,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Arkasından da şu ana kadar bu depremlerle bağlantılı 116 tane artçı sarsıntının meydana geldiğini biliyoruz.

Birbirini tetikleyecek şekilde olan depremler bir şekilde zemine, faylara yakınlığına bağlı, sıvılaşmaya bağlı ve bölgedeki yapı stokunun niteliğine bağlı olarak çok ciddi şekilde yıkımlara neden oldu. Bu depremler hiçbir hatayı affetmemiş durumda. Dolayısıyla bu anlamda herkesin bir ders çıkarması gereken depremlerle karşı karşıyayız.

Uzman akademisyenlerden çok ciddi şekilde yararlanıyoruz. Şu anda AFAD’ın ve TÜBİTAK’ın koordinasyonun gerek sahada gerekse şu an burada bulunduğumuz AFAD Merkez Yerleşkesi’nde çok sayıda akademisyen bu sürece çok ciddi destek veriyor.“