Kalın’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Özellikle terörizmin finansmanı, eleman devşirilmesi, terörizmin propagandasının yapılması ve şiddete teşvik edilmesi yönündeki eylemlerin önlenmesi için ve gerekli, hukuki, adli, idari, istihbari adımların atılması yönündeki beklentilerimizi de ifade ettik.

Özellikle İsveç bağlamında bildiğiniz gibi geçen yıl yapılan anayasa değişikliği çerçevesinde İsveç Hükümeti yeni bir terörle mücadele yasası hazırladı ve bunu da bugün kendi hükümetleri resmen kabul etti. Belli süreçleri tamamlamak suretiyle. Bunun bizim açımızdan tabii ki memnuniyet verici bir durum olduğunu ifade ettik. Bu yasayla birlikte terörle mücadelede daha etkin bir konumda olacaklarını da İsveçli mevkidaşlarımız zaten dile getiriyor.

Bizim bu yasanın yürürlüğe gireceği tarih olan 1 Haziran’dan sonra da ama o tarihe kadar da terörle mücadele PKK/PYD/FETÖ ve benzeri yapılarla ilgili atılacak adımları yakından takip etmeye devam edeceğiz. Burada teröre karşı mücadelenin bütün boyutlarıyla sürdürülmesi konusundaki kararlılığımızı da ifade ettik. Bir terör örgütünün bulunduğu ülkeyi hedef almayıp bir başka ülkeyi hedef alması asla bu terör örgütüne göz yumulması anlamına gelmez. Bu terör örgütlerinin burada kullandığı birtakım paravan örgütler, isimler, şemsiye yapılanmalar var. Bunlara karşı da detaylı bilgi paylaşımında bulunduk.

Biz sadece Madrid’de imzalanan Üçlü Mutabakat’ın tam manasıyla, kamil bir şekilde uygulanmasını bekliyoruz. Bu gerçekleştiği oranda da iki ülkenin de NATO üyelik süreci olumlu bir yönde ilerleyecektir. Biz prensipte NATO’nun genişleme politikasını destekliyoruz.

Geçmişte olduğu gibi biz prensipte NATO’nun genişleme politikasını hep destekledik. Geçmişte hatırlarsanız başka ülkeler yeni üyelerin kabulü noktasın çok uzun süren oyalamalar, bekletmeler yapmışlardı. Yunanistan’ın Kuzey Makedonya’nın üyeliği konusundaki takındığı tavrı kastediyorum bununla.

Önümüzdeki günlerde, haftalarda bu ülkelerin atacağı adımlar biraz bu işin seyrini, hızını belirleyecek. Şu anda kesin bir şey söylememiz mümkün değil ama bunların hepsini bir bütünlük içerisinde değerlendirmeye devam edeceğiz."