Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan oldu
Zafer Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantının ardından yayımlanan Ata İttifakı Ortak Mutabakat Belgesi’nde şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Cumhuriyeti, 20 yıllık AK Parti hükümetleri ile cumhuriyet tarihimizin...
Zafer Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantının ardından yayımlanan Ata İttifakı Ortak Mutabakat Belgesi’nde şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Cumhuriyeti, 20 yıllık AK Parti hükümetleri ile cumhuriyet tarihimizin en ağır krizlerine sürüklenmiştir. AKP hükümetleri milli kimlik ve değerlerimizi, başta Atatürk olmak üzere hedef almış ve nefret söylemi ile silmeye çalışmıştır.
AK Parti, PKK terör örgütü ile ‘mücadele’ etmek yerine ‘müzakere’ ederek, terör örgütünü adeta meşrulaştırmıştır. Barış süreci aldatmacasıyla, memleketin bir bölümü PKK terör örgütüne terk edilmiş ve ‘devlet otoritesi’ yok edilmiştir. Bu hatalı politika sonunda, Hendek Operasyonları ile Kıbrıs Barış Harekatında verdiğimiz şehitten fazlası verilmiştir.
Tek Adam rejiminde, toplumun aşırı ‘kutuplaşması’ ve hatta ‘düşmanlaşma’ teşvik edilmiş ve ‘Milli Birlik’ krizi giderek derinleşmiştir.
2002’den bu yana ‘Rant-Borç-Talan’ anlayışı ile üretimden uzaklaşılmış, neo-liberal ekonomi politikaları ile Türkiye ekonomisi ağır bir krize sürüklenmiştir. Yüksek işsizlik, yüksek enflasyon, rekor seviyelere ulaşan ve artık faizleri bile döndürülemeyen dış ve iç borç, gittikçe artan bütçe açığı ve cari açık ile gelir dağılımı adaletsizliği; halkta derin bir yoksulluk oluşturmuştur. Toplumun yüzde 65’lik bir bölümü, asgari ücretli olarak, ‘açlık sınırı altında’ yaşamaya mahkum edilmiştir.
Sözde ‘Stratejik Derinlik’ iddiası ve hatalı Suriye politikaları ile Türkiye, tarihin en ağır sığınmacı ve kaçak akınına maruz bırakılmıştır. Resmi rakamlarla 13 milyona ulaşan sığınmacı ve kaçak kitlesi, Türkiye için hazmedilemez güvenlik, nüfus, ekonomi ve siyasi riskler oluşturmuştur. Artık açık bir işgale dönen bu yapı, öncelikle ele alınması ve çözülmesi gereken bir beka sorununa dönüşmüştür.
6’lı Masada yer alan ortakların Anayasadan ‘Türklük’ tanımının çıkarılması, tarikat ve cemaatlere yasal statü verilmesi veya yeniden Kürt Açılımı söylemleri, yurtsever halkımızda endişe ve güvensizliğe neden olmaktadır. Diğer yanda, 6’lı masa bileşenlerinin, 13 milyon sığınmacı ve kaçak meselesindeki tutumu, AKP ile paralellik arz etmektedir. Gönüllü olanların dönmesi ve kalanların entegrasyonu anlayışı, diğer birçok konuda olduğu gibi, Türk siyasetinin “muhalefetsiz kalmasına” neden olmaktadır.
Vatandaşlık verilen kaçak ve sığınmacı sayısının 2 milyona ulaşması ya da oy kullanacak yabancı sayısının artık 1 milyona ulaşması, bu ‘sözde muhalefeti’ rahatsız etmemektedir.
Cumhuriyet tarihimizin en ağır krizlerinin yaşandığı bu vahim tablo karşısında bizler “Ata İttifakı” olarak birlikte çalışmaya karar verdik.
İttifak Partileri olarak, Anayasamızın başlangıç bölümünde yer alan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan ‘Devletin Şekli’ ve ‘Cumhuriyetin Niteliklerine’ gönülden bağlılığımızı bir kez daha ilan ederiz. İttifak partileri olarak, Cumhuriyetimizin kurucu kadrosuna, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere saygı, minnet ve şükranlarımızı sunarız. Siyasi esin kaynağımız; Cumhuriyetimizin Kurucu Değerleri ve 1924 Anayasasıdır.
Terörün her türlüsü, nereden gelirse gelsin lanetlenecek ve etkinlikle mücadele edilecektir. Siyaset bir rant aracı olmaktan çıkarılacaktır. Kadına karşı şiddet ve çocuk istismarını önleyici tedbirler alınacaktır. Doğaya, çevreye ve hayvan haklarına karşı duyarlı olunacaktır. ‘Mavi Vatan’ ve ‘Gök Vatan’ hak ve menfaatlerimiz tavizsiz olarak savunulacaktır. Sosyal adaletin hâkim olduğu bir düzen için ‘hukuk reformu’ yapılacaktır. Özgürlük, eşitlik ve dayanışma içinde, temel hak ve özgürlükler geliştirilecektir.
Din, mezhep, etnisite ve cinsiyet ayrımcılığı yapmadan, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, üniter yapısına ve millî sınırlarına sahip çıkılacaktır. Milli Eğitim Sistemi, Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi) çerçevesinde ve çağdaş ihtiyaçlara uygun olarak yeniden düzenlenecektir. Üzerinde yaşadığımız toprakların binlerce yıllık geçmişine, tarih ve milli kültür mirasına sahip çıkılacaktır.
Çözüm yollarımız
1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ‘Geçici Koruma Statüsü’ iptal edilecektir. Bu bağlamda, 10 yılı aşkın süredir memleketimizde misafir ettiğimiz Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Kaçaklar, ülkelerine geri gönderilmeye başlanacaktır.
Sınır dışı etme ve geri gönderme işlemleri, tüm yabancıları kapsayacak ve ulusal/uluslararası hukuka uygun olarak, bir yıl içinde tamamlanacaktır. Kaçaklar ve Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ülkelerine geri gönderilirken, ülkemizden yurtdışına gitmiş gözbebeğimiz gençlerimizin geri dönmeleri için de gereken çalışmalar başlatılacaktır.
İflas noktasına gelen ekonomiyi, içinde bulunduğu ağır krizden çıkarmak için ‘Sürdürülebilir Planlı Kalkınma’ modeli esas alınacak, tüketim ekonomisi yerine üretim ekonomisine geçilecektir. Türkiye’nin teknolojik yenilikleri kaçırmaması için, ihtiyaç duyulan teknolojik altyapı yatırımları öncelikle ele alınacaktır. Tarım, sanayi ve hizmetler kesimlerinde maliyetlerin düşürülmesi ve dış alımların azaltılmasına imkan verecek düzenlemeler hayata geçirilecektir. Bu bağlamda; Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kısa sürede kurulup, yeniden faaliyete başlayacaktır.
Türkiye Varlık Fonu tasfiye edilecek ve kamu harcamalarının Sayıştay tarafından bağımsız olarak denetlemesine olanak sağlanacaktır. Kamu bankaları üzerindeki siyasal baskılara son verilecek, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) verimlilik esasına göre desteklenecektir.
Türk gençleri kendilerini vatanlarında ezilmiş, dışlanmış, ihmal edilmiş ve geleceği çalınmış hissetmektedirler. Gençlerimize düşünce özgürlüğü, demokrasi, fırsat eşitliği, liyakat, şeffaflık ve hesap verilebilirliği olan bir Türkiye hazırlıyoruz. Gençlerimizin devletine ve hukuk sistemine yeniden ‘güvenmesini’ sağlayacağız.
Ülkemizi artık kontrolsüzce bir iç savaşa doğru sürükleyen 13 milyon Geçici Koruma Altındaki Suriyeli ve kaçakları 1 yıl içinde ülkelerine geri göndereceğiz. Türkiye, toplumumuzu siyaseten kutuplaştırıp bölen Cumhur ve Millet ittifakları ile onların açık/gizli ortaklarına muhtaç ve mahkum değildir. Türkiye aciz ve çaresiz değildir. ‘Ata’ İttifakı, Türk halkına yeni ve güçlü bir seçenek sunmaktadır. Artık umut ve çözüm var. Artık halkımızın güven duyabileceği Ata ittifakı var.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.