Bakan Dönmez’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Karadeniz’deki çalışmalarımızın sonucunda 710 milyar metreküplük rezerve ulaşmış olduk. Bildiğiniz gibi çalışmalarımız, üç aşamadan oluşuyor. Bir, deniz tabanında sondaj işlemleri ve kuyu tamamlama işlemleriyle devam ediyor. Deniz tabanında ciddi bir teknolojik olarak baktığımızda sahada yoğun bir çalışma var. 50’yi aşkın gemi ile bu çalışmaları deniz tarafında yürütüyoruz. Orada üretilecek gazın karaya getirilmesi ile alakalı olarak 3 tane hattın yapım işlemi devam ediyor. Tamamlandı şu an testleri yapılıyor. 170 kilometrelik ana iletim hattımız tamamlandı 16 inçlik.  Glikol basan hattımız, tamamlandı.

Deniz tabanındaki ekipmanların yönetimini yapacak, sinyal hattı da tamamlandı. Bir yandan da karada bu gazı işleyecek, kara işleme tesisini de yüzde 85 oranında tamamladık. Şu anda kara işleme tesisi ilk etapta günlük 10 milyon metreküplük gazı işleyecek kapasitede çalışılıyor. Fakat altyapı, ikinci faz ile birlikte 40 milyon metreküplük kısmı da işleyecek şekilde hazırlandı. Sahada 6 bini aşkın iş kalemini birlikte yönetiyor ve ilerliyoruz. Bu üretilen gazı, BOTAŞ’ın ana ulusal iletim tesisine bağlayacak istasyon çalışmaları tamamlandı. 36 kilometrelik bağlantı tamamlandı. Orada test ve devreye alma işlemleri de devam ediyor.

Deniz tabanında başladığımız kuyu açma işlemlerinde 10 kuyuyu açmış durumdayız. Kuyu tamamlama işlemleri son sürat devam ediyor. 2. fazda buraya 30’un üzerinde kuyu açarak devam edeceğiz. 2026 gibi kuyu açma işlemlerinin tamamını bitirmiş olacağız.

Sahada karada 5 bin 500, deniz tarafından 2 bin 500 olmak üzere yaklaşık 8 bin çalışan arkadaşımız var. Fatih, Kanuni ve Yavuz gemilerimiz, çalışmalarını devam ettiriyor. Burada kurulacak sistemin tamamın uzaktan kontrol edilecek. Karada büyük bir kontrol merkezi inşa ediliyor. Zeki adını verdiğimiz yazılım kontrol edecek.

Son yapılan keşifle alakalı detayları paylaşmak istiyorum. 29 Ekim tarihinde Fatih sondaj gemimiz Çaycuma 1 kuyusu dediğimiz bölgeye gitmişti. 2 aylık çalışma sonunda bir keşifle sonlandırmış olduk. Bu keşfe göre de üretilebilir rezervi 58 milyar metreküp olarak belirledik. Çaycuma 1 kuyusu daha önce Sakarya gaz sahası olarak adlandırdığımız bölgenin hemen yanında.

İlk keşfi Tuna 1 kuyusu ile açıklamıştık. 405 milyar metreküplük keşifti. 2020 yılında denizlerdeki en büyük keşif olarak kayıtlara geçmişti. 2021’de Amasra 1 kuyusunda 135 milyar metreküplük rezerv söz konusuydu. Dünyanın en büyük 2. keşfi olarak kayıtlara geçmiş oldu. Çaycuma ile birlikte 710 milyar metreküplük keşfe ulaşmış olduk.

Çalışmalara göre rezervi yeniden değerlendirdik. Bu değerlendirmeyi bu alanda en yetkin firmalardan birisi yaptı. Onun yapmış olduğu çalışmalar neticesinde de 540 milyar metreküplük rezervi 652 milyar metreküp olarak revize etmiş olduk. Gerek Çaycuma sahasındaki 58 milyar metreküp gerekse Sakarya gaz sahasında ilave miktarla birlikte bu rakam 710 milyar metreküp olarak ilan edilmiş oldu.

Ekiplerimiz son sürat iş planına uygun olarak çalışmalarını yapıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında gazı buluşturmak istiyoruz. Mart ayının sonuna doğru ilk gazı sisteme vermiş olacağız. İnşallah Türkiye’nin yüzyılı enerjinin de yüzyılı olacak. Biz maalesef öteden beri enerjide dışa bağımlı ülkeyiz. Kalkınan ekonomimiz bu enerji kaynaklarına olan ihtiyacımız günden güne artıyor. Enerji bağımsızlığını elde etmek için de kendi kaynaklarınızı geliştirmeniz gerekiyor. Son yıllarda arama üretim faaliyetlerine ağırlık verdik. Denizde bunun neticesini almaya başladık.

Petrol üretim seviyesini de Türkiye Petrolleri olarak günlük 65 bin varil seviyelerine getirdik. 15 bin varil civarında özel sektörün üretimi var. Toplam günlük 80 bin varillik üretim söz konusu. Hedefimizi 100. Yılda 100 bin varillik günlük üretime ulaşmak. Yapılan bu çalışmalar hedefin rahatlıkla tutturulabileceğini gösteriyor. İnşallah bu rakamları yıllar itibariyle daha da artıracağız.”