İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), olası deprem anları ve sonrasında da kullanılabilecek en büyük lojistik merkezini, “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında, Sultangazi Cebeci Mahallesi’nde açtı. İBB’nin 2050 vizyonunda açıkladığı, “Kentsel Yapılı Çevre, Ulaşım ve Altyapı” ve “Ekonomi ve Kalkınma” başlıklarının en önemli örneklerinden biri olan Cebeci Lojistik Merkezi'nin açılışı, Başkan Ekrem İmamoğlu ile birlikte, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Cebeci Lojistik Merkezi’nin bir benzerini Tuzla’da yaptıklarını söyleyen İmamoğlu, “Milletçe acılı bir dönemin içinden geçiyoruz. Yaşadıklarımızdan ders almak, ders çıkartmak ve sürecin ileride başka acılara vesile olmaması adına tedbirli olmak, belki bugünün en önemli mottosu olmalı. Lojistik merkez çok önemli. Güçlü bir benzerini Tuzla'da da yapıyor olmanın, başlatmış olmanın değerini hissediyorum buranın bitmiş halini gördüğüm an itibariyle. Tuzla'da da güçlü bir lojistik merkezini İstanbullularla buluşturacağız. Bu alanlarımız, özellikle depreme dayalı bir dönemin yönetilmesinde çok üst seviyede fonksiyonlar sağlıyor. Bu tür yatırımları önemsediğimizi, her attığımız adımda ‘Çoklu faydayı nasıl sağlayabiliriz’i aradığımızı buradan belirtmek isterim.” dedi.
“Her bir kurum ne kadar güçlüyse, devlet o kadar güçlüdür”
Her bir kurum ne kadar güçlüyse, devlet o kadar güçlüdür diyen İmamoğlu, “Kızılay Genel Müdürü ne kadar güçlüyse ne kadar güvenilirse, Cumhurbaşkanı da o kadar güçlü ve güvenilir hale gelir. Bu çok önemlidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de aynı kavrama sahiptir. Biz ne kadar güçlüysek, devletimizi de o denli güçlendiren bir mekanizmanın önemli bir parçası oluruz. İşte AFAD Genel Müdürü ya da AFAD süreci ne kadar işinin ehli bir biçimde yönetiliyor ve bir sisteme sahipse, evet, Cumhurbaşkanı da işte o kadar işinin sahibi ve güçlü olarak hissedilir. Devlet zinciri böyledir. Devlet, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Biz, bu bütüncül organizasyon şemasına, inanınız her aşamasında, her boyutunda böyle bakıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin, ekonomiyi zayıflatan, devleti güçten düşüren bir hastalık yaşadığını söyleyen İmamoğlu, “Bu çok önemli. Bizim bunu hep birlikte yükseltmemiz, bu zayıflıkları gidermemi, devletimizi yükseltmemiz ve güçlendirmemiz şart. Bizi, evet ne yazık ki deprem yıktı, ama bu hastalıklar, bu eksiklikler de inanınız o denli bizi üzdü, canımızı sıktı, hayal kırıklığına uğrattı. Bunu hep birlikte gidermeliyiz. Sorunu ve sorumlularıyla birlikte analiz edip, hep birlikte gidermek zorundayız. Aslında devletin tüm gücünü tek elde, tek merkezde toplanma ya da toplama hastalığının panzehiri var mıdır? Vardır. Adı nedir? Güçlü bir demokrasidir. Liyakattir. İşi, işinin ehline bırakma kavramıdır. Güç ve yetkinin, o bütüncül bir organizasyon şemasının içinde bulunan her kademe tarafından paylaşılmasıdır panzehiri.” şeklinde konuştu.
“14 Mayıs’tan sonra değişecek yönetim anlayışıyla birlikte”
Türkiye'nin her yerinde güçlü bir iş birliğini inşa etmek, büyük bir sorumluluğumuz diyen İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“81 ilinde güçlü bir iş birliği, belediyesinden hükümetine güçlü bir iş birliği ne kadar güzel olur öyle değil mi? ‘Sen, ben’ demeden, ayrım yapmaksızın, siyasi partileriyle bölmeksizin, bölünmeksizin bir arada çalışabilmeyi; kazmasıyla küreğiyle, dozeriyle eskavatörüyle, aklıyla, bilgisiyle bir arada çalışabilmenin erdemini göstermenin bizi nereye taşıyabileceğini varın siz hesap edin. İşte 14 Mayıs'tan sonra değişecek yönetim anlayışıyla birlikte, afete hazırlık konusunda İstanbul'da attığımız ve atacağımız adımlarla birlikte, çok daha hızlı hayata geçirerek kurumları bütünleştirerek, birleştirerek, bir arada düşünerek, bir arada sorunları hızlı bir biçimde çözme gayreti içinde, amasız, fakatsız, dönüp, ‘Acaba o ne diyor’ diye bakmadan, yukarıya bakıp, ‘Acaba ne diyecek’ diye beklemeden, ona verilen yetkilerle, aklıyla, bilgisiyle hareket eden bir mekanizmanın bizleri ne kadar tehlikelerden koruyacağını, aydınlık bir geleceğe taşıyacağını varın siz hesap edin.”
“Bir nefer olarak söylüyorum ki; o güne kadar durmak yok, dinlenmek yok…”
Bu aydınlık ana erişmek için, açık ve net söylüyorum, her zaman da söyledim, bir nefer olarak söylüyorum ki; o güne kadar durmak yok, dinlenmek yok. Çok çalışmak var, milletimize hak ettiği bir ortamı kazandırmak var diyen İmamoğlu, “Ben, bu yolun yolcusuyum. Elbette ki bu yola, milletimizi davet ediyoruz. Biz, çok kıymetli Genel Başkanım, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na sonsuz güveniyoruz. İşte bu kararlılıkla, yaptığımız her işte, bizi bekleyen her afeti göz önüne alarak adımlar atacağız, projelerimizi ona göre şekillendireceğiz. Başta İstanbul'umuzu ve ülkemizin her bölümünü, afete karşı dirençli ve güçlü hale getirmek için büyük bir seferberlik yürüteceğiz. Depremin var olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama depremin, afetin tek başına insanlarımızı öldürmediğini de bilmek zorundayız. Evet; deprem bir kaderdir. Ama insanlarımızı öldüren binaların varlığı, bir kader değildir. Bugün hizmete açtığımız Cebeci Lojistik Merkezi de bu anlayışın İstanbul'daki ayaklarından bir tanesi. Deprem anı ve sonrası için lojistik merkez olarak kullanılacak ve özellikle deprem tecrübelerimizi de son yaşadığımız süreçlerden de elde ettiğimiz deneyimlerle daha güçlü bir stratejiye kavuşması için, yeniliklerle beraber önemli bir misyon olacak kurumumuz içerisinde.” ifadelerini kullandı.
Cebeci lojistik merkezi, kilit bir noktada konumlandırıldı
Deprem yönetmeliğine uygun ve daha hızlı hizmet sağlayabilen, 27 bin metrekarelik alana kurulan Cebeci Lojistik Merkezi, 150 bin metreküp hacim kapasitesiyle, ambarıyla, ihtiyaç duyulabilecek tüm malzemelerin depolanmasına imkan veriyor. Ulaşımın kilit noktalarına yakın bir konumda bulunan merkezde, 9 bin 100 palet malzeme depolamaya uygun kapasite oluşturulurken, parlayıcı yanıcı madde depolama binası da inşa edildi. 106 araçlık açık otoparka sahip merkez, deprem anı ve sonrası için İstanbul’un lojistik ağında önemli rol oynayacak şekilde planlandı. Aynı anda 20 tırın yükleme ve boşaltma yapabildiği lojistik merkezi, Kuzey Marmara otoyoluna çok yakın, deprem yönetmeliklerine uygun, zemin etütleri yapılmış ve taşıması gereken tüm özelliklere sahip.