Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27'nci Taraflar Konferansı (COP27) önceki gün sona erdi. Konferans planlanandan 36 saat daha fazla sürdü. Onlarca kararın onaylandığı konferansın sonuçları arasında en dikkat çekici olan; iklim değişikliğinden etkilenen gelişmekte olan ülkelere ve savunmasız ülkelere yardım etmeyi amaçlayan Kayıp ve Zarar Fonu’nun kurulmasıdır.
Bu kolayca elde edilen bir sonuç değil, ancak gelişmekte olan ülkelerin taleplerini karşılayan ve küresel iklim değişikliğiyle mücadele sürecini ilerleten bir adımdır.
Gelişmekte olan ülkelerin en büyüğü olan Çin, öteden beri iklim değişikliğiyle mücadelede taahhütlerini somut eylemlere dönüştüren bir ülkedir.
Çin, 2012-2021 döneminde enerji tüketimindeki yıllık ortalama yüzde 3'lük büyüme oranı ile yıllık ortalama yüzde 6,5’lik ekonomik büyümeyi desteklemiştir. 2021'de Çin'in Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) birim başına düşen karbondioksit emisyonu payı, 2012'ye kıyasla yaklaşık yüzde 34,4 düştü, bu da 3 milyar 700 milyon ton karbondioksit emisyonunun azaltılması anlamına geldi. Çin'in yenilenebilir enerjiye yaptığı toplam yatırım hacmi 380 milyar ABD Doları’na ulaştı ve bu miktar dünyanın ilk sırasına çıktı.
Çin heyeti, COP27 konferansında yaklaşık yüz konuyla ilgili görüşmelere katıldı. Gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını kararlılıkla savunan Çin, konferansta bir dizi olumlu sonuçların elde edilmesine önemli katkılarda bulundu.
Çin’in emisyonları azaltmadaki eylemleri taahhütlerini aştı
Bilindiği gibi Çin hükümeti, 2020'de emisyonları azaltma taahhüdünün gereğinden fazla yerine getirilmesi temelinde, 2030 itibarıyla karbondioksit emisyonunu zirveye ulaştırma ve 2060 itibarıyla karbon nötr olma hedefini ortaya koydu. Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi Raporu’nda insan ile doğa arasındaki uyuma dayanan modernizasyon vurgusu yapıldı. The Wall Street Journal gazetesinde yer alan yorumda Çin’in iklim değişikliğiyle mücadeledeki eylemlerinin taahhütlerini aştığı ifade edildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Gezegenimiz halen acil serviste.” değerlendirmesinde bulundu. Bu, üzerinde derin düşünülmesi gereken bir konu. Paris İklim Anlaşması’nda öngörülen hedeflere ulaşılması için slogan yerine somut adımlar atılmalı. İklim değişikliğiyle mücadele, büyük meydan okumalarla karşı karşıyadır. Daha çok çalışma yürütülmelidir. Ancak bu çalışmaların önceliğini, gelişmiş ülkelerin taahhütlerini somut eylemlere dönüştürmesi oluşturuyor.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu-Wang Juemian, CRI Haber Merkezi