Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Sevgili Mardinliler, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, saygıdeğer hanımefendiler, istikbaklimizin teminatı sevgili gençler; sizleri en kalbi duyguarımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin ansında tüm Mardin'e, Mardin'in tüm hanelerine bir kez daha selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Bizi bir kez daha aşkla bağrına basan Mardin halkına şükranlarımı sunuyorum. Bugün Mardin'de müjdelerle dolu, bereketli bir gün geçiriyoruz.17.5 milyar liralık yatırımın hayırlı olmasını diliyorum.
Sizlerin şahsında tüm Mardin'e bir kez daha selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bugün bizi bir kez daha aşkla bağrına basan, Mardin halkına şükranlarımı sunuyorum. Bugün Mardin'de yine müjdelerle dolu, verimli bir gün geçiyoruz. Az evvel 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı'nda muhteşem bir buluşmaya imza attık. Ardından ilk başkanlığımızın yeni hizmet binasının açılışında dava ve yol arkadaşlarımızla hasret giderdik.
Bu yatırımları Mardin'imize kazandıran kurumlarımızı, belediyelerimizi ve özel sektörümüzü tebrik ediyorum. Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetler havzası olan Mardin'imiz Türkiye'nin bir özeti gibidir. Mardin, Hatay ve İstanbul ile birlikte hoşgörü başkentlerimizden birisidir.
Aynı şekilde Anadolu'nun 4 bir yanından farklı mezheplerden vatandaşlarımız huzur içinde hayatlarını sürdürmektedir. Mardin asırlık medrese ve camileriyle aynı zamanda medeniyetimizin aynasıdır. Böylesi bir değere sahip olmak millet olarak hepimiz için büyük bir gurur kaynağıdır. Mardin'i bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimizin kalesi olarak görüyoruz.
Mardin'i bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimizin kalesi olarak görüyoruz. Sadece etrafa şöyle bakmak bile Mardin'in sahip olduğu hazineleri görmemiz için kafidir. Hemen yanı başımızda Süryani vatandaşlarımızın 1600 yıllık şaheseri hemen ötede Hristiyan vatandaşlarımızın 40'lar kilisesi bulunuyor.
Gençler, batılı ülkeler başta olmak üzere dünyada tahammülsüzlük artarken Mardin, bir barış ve huzur şehri olarak tüm insanlığa örnek teşkil ediyor. Onca gelişmişliğe rağmen insanı dilinden, renginden, kültüründen dolayı ötekileştirenlerin Mardin'den alacağı çok dersler var.
Mardin asırlardır olduğu gibi bugün ve yarın da inancımızın aydınlık yüzü olmaya devam edecektir. Biz de bu şehirden aldığımız ilhamla ülkemizde dünyada önce insan demeyi, mazlumların ve mağdurların umudu olmayı sürdüreceğiz.
Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetler hafızası olan Mardin'imiz Türkiye'nin adeta bir özeti gibi. Türk'ün Kürt'ün, Arap'ın, Süryani'nin, Ezidi'nin bir arada yaşadığı Mardin, İstanbul ve Hatay ile birlikte, hoşgörü başkentlerimizden birisidir. Hemen yanı başımızda Süryani vatandaşlarımızın 1600 yıllık şah eseri Dayru Zaferan Manastırı var. Hemen ötede Hristiyan vatandaşlarımızın binlerce yıldır yaradana dua ettiği Kırklar Kilisesi bulunuyor. Yaklaşık 8.5 asırdı minarelerinde ezanı Muhammedilerin eksilmediği Ulu camimiz tüm zarafetiyle bu iki ibadethaneye komşuluk yapıyor.
Lafa gelince sürekli insan hak ve özgürlüklerinden dem vurulur. Kendileri dışında kimseye hayat hakkı tanımayanları buradaki hoşgörü ikliminden ibret almaya davet ediyorum. Güya din adına ibadethanelere saldıran gözü dönmüş canilerinde vahşi eylemlerine bahane aramak yerine Mardin'in temsil ettiği insani ve İslami değerlere iyi bakması gerekiyor. Türkiye yüzyılı, bu vatan toprakları üzerinde hayatını sürdüren ona sadakatle bağlı olan, geleceğini burada göre her bir insanımızın yüzyılıdır.
Birileri helalleşmeye gelecekmiş. Sen helalleşmeye gideceksen önce gel Diyarbakır anneleriyle helalleş. Helalleşmeye geleceksen, önce 10 yaşında, 11 yaşında, 12, 13, 14, 15 yaşındaki kızları Kandil'e kaçıranlar var ya onlarla kol kola gezmeyi bırak. Onlarla beraber olmayı bırak. Bir taraftan onlarla dirsek temasında olacaksın, bir taraftan onlarla beraber seçime girmenin hazırlığında olacaksın. Bir taraftan 6'lı masanın altına da onları sokmaya çalışacaksın. Bu nasıl helalleşme. Kimi aldatıyorsun, kimi kandırdığını zannediyorsun. Bu millet artık bunları yutmaz ve 2023 bunun cevabı olacak.
Ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizden beri milletimizle hep gönül dilliyle konuşabilmemizi, bu birikime ve tecrübeye borçluyuz.
Üstünlük kimsenin etnik kimliğiyle alakalı değildir. Üstünlük, ancak takva iledir. Bu kardeşiniz hep ne dedi? Batı'da ne varsa Doğu'da o olacak. Bunu yaptık mı? Yaptık. Yapıyor muyuz? Yapıyoruz. 26 havalimanıyla yola çıktık, şimdi 57 tane havalimanımız var. Şu anda Ağrı'da, Kars'ta, Hakkari'de havalimanlarımız var mı? Var. Bizden önce niye yoktu? Onlar niye bu ülkeyi yönetmediler? 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı. Şimdi, 28 bin kilometre bölünmüş yol var. İnanıyorum ki bu gençlik 2023'te sandıkları çökertecek. Biz, gençlerimizle, kadınlarımızla, ana kademe ile gümbür gümbür geliyoruz ve geleceğiz. 85 milyonunun tüm fertlerini samimiyet ile bağrımıza bastırdık.
Tek parti faşizminden başlayarak 27 Mayıs'tan 28 Şubat'ta kadar toplum hafızamızda derin yaralar açan acıları iyileştirmenin çabasında olduk. Eski Türkiye'nin inkarcı, dışlayıcı, kısıtlayıcı o nobran yaklaşımını tüm izleriyle ortadan kaldırmak için çalıştık. Bunun yerine devlet-vatandaş ilişkisinde daha kucaklayıcı, daha kapsayıcı daha saygılı bir bakış açısı ikame ettik. Cemaat vakıfları konusunda 2003 ve 2008'de kabul edilen yasal değişiklerle önemli iyileştirmeler getirdik. Bu kapsamda şimdiye kadar 1015'ten fazla araziyi ve 21'den fazla taşınmaz malı gayrimüslim cemaatlerine ait kurumlara devir ettik.
Ermeni Cemaatti Vakfına iade ettiğimiz gayrimenkullerin sayısı 400'ü aştı. Barman Gercüş'te 100 yıldır ibadete kapalı vaziyette duran Aziz Aho Manastırı'nın restorasyonunu gerçekleştirerek 2018'de yeniden hizmete girmesini temin ettik. Trabzon Sümela Manastırı'nda 95 yılın ardından yeniden dini ibadet yapılabilmesini biz sağladık. Van Akdamar Kilisesi'ni 2010 yılındaki restorasyonunun ardından kullanıma açtık. Türkiye Cumhuriyeti'nin hazinesinden ödemek suretiyle bütün masrafını yaptık. Avrupa'nın en büyük sinagogu olan Edirne Büyük Sinagogu'nu 46 yıl sonra restore ederek Yahudi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Aralarında Aya Yorgi Kilisesi bölücü örgütün saldırıları sonucu zarar gören Surp Giragos ve Mar Petyun Keldani Kiliselerinin de bulunduğu 100'den fazla kilise ve sinagogu restore ederek tekrar ibadete açılmasını temin ettik.
Yeni kiliselerin de inşa edilmesi için bütçe ayırdık. Aynı şekilde 2012 yılında 50 yıllık aradan sonra bir Rum yayınevi faaliyete başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki kilise, sinagog gibi ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz olarak tahsis imkanı sağladık. Gayretlerimiz neticesinde İstanbul Taksim'deki kutsal Kad Kilisesi, Süryani Katolik Kilisesi 49 yıllığına bedelsiz olarak tahsis edildi. Ayrıca Hatay'daki Mar Yuhanna Kilisesi de Arsuz Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı'na bedelsiz olarak verildi. Mardin'e bu yıl gelen turistlerin sayısı 3 milyon. Şu anda Mardin, bir çekim alanı oluşturuyor."