ABD’li ekonomist David P. Goldman da basına verdiği demeçte, ABD’nin Çin ekonomisiyle tam anlamıyla ayrışmaya kalkışmasının sadece bir hayal olduğunu ifade ederek, ABD’nin yaptırımlarının Çin’de yarı iletken sektörünün çöküşüne yol açamayacağını vurguladı. Analistler, ABD’de yarı iletken sektörünün küresel tedarik zinciriyle sıkıca bağlantılı olduğuna işaret ederek, Çin ile ayrışmanın endüstriyel gelişim kurallarını çiğnerken, ABD’ye dev ekonomik zarar verebileceğini söylüyor.
Son yıllarda, ABD, Çin’i “en önemli jeopolitik tehdit” olarak görüyor. ABD, yüksek teknoloji alanında ulusal güvenlik bahanesiyle sürekli olarak Çin işletmelerine baskı yaptı, teknolojik abluka uyguladı ve Çin’in teknolojik ve ekonomik gelişmesini engellemeye kalkıştı. Mayıs 2021’den bu yana, ABD öncelikle ABD Yarı İletken Koalisyonu (Semiconductors in America Coalition,SIAC) ve Çip Dörtlüsü İttifakı (Chip4) gibi oluşumlar kurdu, küresel yarı iletken tedarik zincirinde kaos yaratmaya ve Çin’i kısıtlamaya çalıştı. Daha sonra ABD, ticari korumacılığı amaçlayan Çip ve Bilim Yasası’nı çıkardı, ABD’li yarı iletken üreticilerine yüklü sübvansyon verirken, yarı iletkeni ilgilendiren ekipmanlarla personele ciddi kısıtlama uygulamaya başladı. ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Sanayi Güvenlik İdaresi (BIS) yarı iletken ihracatına yönelik yeni düzenlemeler yaptı ve ileri çiplerin Çin’e yönelik ihracatına büyük kısıtlamalar getirdi.
ABD’nin Çin’in yarı iletken sektörünün gelişimini kısıtlaması için “kaldırdığı taş kendi ayağına düştü” denebilir. ABD’nin yarı iletken sektörü, Çin ile yakın iş birliği yapıyor. Örneğin, çip tasarımı yazılım şirketi Cadence, binlerce Çin çip geliştiricisine hizmet sağlıyor. Dolayısıyla ABD’nin kısıtlaması, ABD’li şirketlere ciddi boyutta zarar verecektir. ABD basınında yer alan haberlere göre, ABD yönetiminin kısıtlama tedbirlerini almasından sonra, ABD’deki çok sayıda yarı iletken şirketinin hisse değeri, kısa süre içinde 240 milyar ABD Doları tutarında değer kaybetti. Boston Danışmanlık Grubu, Çin ile tamamen ayrışma halinde, ABD’deki yarı iletken sektörünün küresel piyasadaki payının yüzde 18 oranında azalacağını, yüksek teknoloji alanında 40 bin iş fırsatını kaybedeceğini tahmin etti. ABD, kendi teknoloji hegemonyasını korumak için kendi işletmelerinin çıkarlarını ve diğer ülkelerin gelişim haklarını bile çiğnedi, dolayısıyla küresel tedarik ve talep zincirlerini zedeledi.
Birçok gerçek, her çeşit kısıtlama ve baskının Çin’in gelişimini engelleyemeyeceğini çoktandır kanıtladı. Bu kısıtlamalar, Çin’in kendi gücüne dayanarak teknoloji inovasyon kararlılığıyla kapasitesini daha da artırdı. Günümüzde Çin, insanlı uzay gemisi, kuantum haberleşmesi, Beidou navigasyon sistemi, C919 yolcu uçağı gibi başarı üstünde başarı kaydetti, gelişim ve ilerlemenin kaderini kendi ellerinde sıkıca tuttu. Çin ardı ardına 6 yıldır dünyanın en büyük mal ticaret ülkesi konumunu korudu. Çin, dünyanın en kapsamlı endüstriyel sistemine ve dev potansiyelli iç piyasaya sahip oldu.
282 ABD’li işletme, ABD yönetimine ortak mektup gönderip, “çip yasağı”na karşı çıktıklarını ve ABD hükümetinin kendilerine olan müdahalesini azaltması gerektiğini açıklamıştı. Bill Gates gibi birçok ABD’li işadamı ve işletme de son aylarda hükümet tarafından alınan yeni kısıtlamalara kuşkulu bir tavırla yaklaştıklarını bildirdi. Tüm bunlar, ABD’nin kısıtlama tedbirlerinin kamuoyundan destek alamadığını gösterdi. ABD ile Çin arasındaki teknoloji iş birliği, iki ülkenin çıkarlarına uyduğu gibi, insanlığın teknik ilerlemesine yardımcı olacaktır. ABD’li siyasetçiler, Çin’le ayrışma fikrinin geleceğinin olmayacağını bilmeli.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu