Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ABD tarafının önerisi üzerine dün Endonezya’nın Bali adasında ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi. Üç saatten fazla süren görüşmede, Çin-ABD ilişkilerinde stratejik konularla önemli küresel ve bölgesel sorunlar hakkında samimi ve derin görüş alışverişinde bulunuldu. Görüşmede varılan çok sayıda fikir birliği, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğine yön verdi.
Görüşme, geçen 3 yıl içinde Çin ve ABD devlet başkanları arasında gerçekleştirilen ilk yüz yüze görüşme olma niteliği taşıyor, dolayısıyla uluslararası toplum görüşmeyi yakından takip ediyor. İngiltere’de yayın yapan Financial Times gazetesinde yer alan makalede görüşmede Çin ve ABD liderlerinin ikili ilişkilerini iyileştirme niyetini gösterdiği savunuldu. CNN’de yer alan haberlerde ise görüşmenin Çin ve ABD arasında ikili ilişkilerde yaşanan gerginliği yumuşattığı ileri sürüldü.
Şu an Çin-ABD diplomatik ilişkilerinin kurulmasından bu yana geçen süre içindeki en düşük seviyede olmasının temel nedeni, ABD’nin ön yargılarla Çin’e yaklaşmasıdır. Çin’i en büyük stratejik rakibi olarak gören ABD, Çin’e karşı ticaret, bilim ve teknoloji savaşlarını açtı. ABD, ikili ilişkilerin gelişmesine kasten duvar ördü, Çin’le yolları ayırmaya kalkıştı, Çin’in gelişmesini kısıtlamak için diğer ülkelerle birlikte blok siyasetini uyguladı. ABD’nin yaptığı tüm bu girişimler, Çin-ABD ikili ilişkilerinin doğru rayından ayrılmasına yol açtı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping görüşmede, Çin ve ABD’nin tarihe ve tüm dünya halklarına karşı sorumlu bir tavırla yeni dönemde ikili ilişkilerin doğru gelişim yolunu belirlemeleri, bu ilişkileri sağlıklı ve istikrarlı gelişme rayına yeniden oturtmaları gerektiğini açıkladı.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping görüşmede, Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi’nde alınan sonuçları ve bu kongrenin önemini ABD tarafına aktardı. Çin’in öteden beri mevcut küresel düzeni değiştirmek istemediğinin altını çizen Xi, Çin’in ABD’nin içişlerine karışmak, küresel statüsüne karşı meydan okumak veya ABD’nin yerine geçmek gibi bir hedefinin olmadığını kaydetti. ABD Başkanı Joe Biden ise görüşmede yaptığı açıklamada, istikrarlı gelişen bir Çin’in ABD ve dünyanın çıkarlarına uygun olduğunu belirtti. Biden, ABD ve Çin’in anlaşmazlıkları kontrol altına almak, yanlış anlaşılmalar nedeniyle çatışma ve zıtlaşmayı önlemek için gerekli becerilere sahip olduğunu tüm dünyaya göstermesi gerektiğini söyledi.
Çin ve ABD’nin birbirlerine doğru yaklaşımı nasıl olmalı? Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping son görüşmede yaptığı konuşmada, geniş dünyada Çin ve ABD’nin aynı anda gelişmesine ve ortak refahına yeterince yer olduğuna işaret ederek, iki ülkenin birbirinin iç ve dış politikalarıyla stratejik niyetlerine doğru şekilde yaklaşmaları, zıtlaşma yerine diyalog, sıfır toplamlı oyun yerine çifte kazancı hedeflemeleri gerektiğini söyledi. Mevcut küresel durum altında iki ülkenin ortak çıkarlarının azalmak yerine çoğaldığına dikkat çeken Xi, iki ülke ilişkilerinin doğru rotada gelişmesi için ortak çaba harcanması çağrısında bulundu. Xi’nin konuşması, Çin-ABD ikili ilişkilerinin sıkıntılardan kurtulmasına bir ışık oldu.
Bir zamanlar, bazı ABD’li siyasetçiler, Çin ile ilişkilere engel konulmasını istediklerini açıkladı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ise görüşmede yaptığı konuşmada, iki ülkenin uluslararası ilişkilerde temel kurallar ve “üç ortak bildiri”ye sadık kalmaları gerektiğine işaret ederek, bunun iki tarafın anlaşmazlıkları kontrol altına almaları, zıtlaşma ve çatışmayı önlemeleri için en önemli güvence ve koruma duvarı olduğunu kaydetti.
Bu bağlamda, Taiwan konusu, Çin’in temel çıkarlarının çekirdeği olduğu gibi, Çin-ABD ikili ilişkilerinin siyasi zeminin çekirdeğidir. Özellikle Taiwan konusu, Çin-ABD ikili ilişkilerinin bozulmaz ve aşılmaz bir kırmızı çizgidir. ABD Başkanı Joe Biden ise önceki tutumlarına ilaveten, ABD tarafının sözde “iki Çin” ve “bir Çin ve bir Taiwan”ı desteklemeyeceğine işaret ederek, Çin ile zıt düşme niyetinde bulunmadıklarını ileri sürdü. Biden, Çin’in ekonomik gelişmesini engelleme veya Çin’i kuşatma niyetinde olmadıklarını açıkladı. Ancak Çin’de bir deyim var: “Bir eylem, bin sözden daha kıymetlidir.” ABD tarafı, sadece taahhüt etmekle sınırlı kalmamalı, taahhütlerini yerine getirmek için somut adımlar atmalı.
Günümüzde dünya barışının iyi durumda olduğu söylenemez. Dünyanın en büyük ekonomilerinden Çin ve ABD’nin iş birliği yapmaları, tüm dünya için iyi bir gelişme. Son görüşmede, iki ülke arasında diplomasi, maliye ve finans alanlarında stratejik koordinasyon ve diyalogun korunması, BM İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması 27. Taraftar Konferansı’nın (COP27) başarılı düzenlenmesi için ortak çabanın harcanması konularında mutabık kalındı. Görüşmede iki lider, aralarındaki düzenli temasın korunmasını kabul etti. Uzmanlar, görüşme neticesinde Çin ve ABD liderleri arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesi ve ikili ilişkilerin yanı sıra önemli küresel sorunların çözülmesi niyetlerinin dünyaya gösterildiğini ve bunun dünya barışı ve istikrarına güven ve umut verdiğini savundu.
Tarih, en iyi ders kitabıdır. Tarihi deneyimler, Çin ve ABD’nin iş birliği yapması durumunda, iki ülkenin de kazançlar elde edeceğini, iki ülkenin çatışması halinde ise kayıpların kaçınılmaz olduğunu kanıtladı. Çin-ABD ilişkilerinin kritik bir kavşakta olduğu bir dönemde gerçekleşen görüşme, iki ülke ilişkilerinin geleceğine yön verdi. İki taraf, görüşmede varılan görüş birliklerini etkin şekilde yerine getirmeli. Özellikle ABD tarafı, Başkan Biden’in yeni taahhütlerini hayata geçirmek için somut adımlar atmalı, Çin ile birlikte karşılıklı diyalogu artırmalı, dünya önünde ABD’nin samimi ve sorumlu bir ülke olduğunu kanıtlamalı.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu