Saraçhane’deki İBB Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen buluşmada, Kaftancıoğlu ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“31 Mart ve 23 Haziran’da nasıl mücadele verdiysek”
Kaftancıoğlu, il yönetimi ve tüm parti kadroları olarak, İstanbul’a aynı yıl içinde iki kez Belediye Başkanı seçilen İmamoğlu’nun yanında olduklarına vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Başkanım, ‘Geçmiş olsun demiyorum’ dedim. Çünkü, iktidardaki kötülüğün yaptıklarının sınırı yok. Ve görünen o ki, bundan sonra da yapacaklarının sınırı yok. Biz biliyoruz ki, hep beraber İstanbul örgütü olarak nasıl 31 Mart'ta, nasıl 23 Haziran'da inanarak, çalışarak, sandıklara ve oylara sahip çıkarak, İstanbul'u halka verdiysek, bu kötülükler karşısında da aynı inançla hep birlikte mücadele edeceğiz ve sadece İstanbul'a değil, Türkiye’ye nefes aldıracağız, diyorum.”
“İnsanların ‘Bu da mı yapılır’ diyeceği”
Siyasi yol arkadaşları tarafından kendisine yapılan destek ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, “Elbette böylesi anlarda bir arada olmak, çok daha değerli. Yüz yüze ya da fiziksel olarak olmasına gerek olmaksızın, biz zaten aslında birbirini hisseden, bir arada değilken bile bu hukuksuzluğa ya da haksızlığa uğradığımız anlarda manen birbirimizi nasıl desteklediğimizi, olduğumuz çalışma alanlarında faaliyetlerimizle birbirimizi nasıl yüreklendirdiğimizi biliyoruz” dedi.
İmamoğlu, son yıllarda CHP ve üyelerinin birçok hukuksuz uygulamalara maruz kaldığını öne sürerek, “Hepsi gerçekten üzücü, hatta çoğu zaman şaşırtıcı. Bazen de insanların ‘Bu da mı yapılır’ diyeceği kadar akla hayale gelmeyen tavırlarla ya da üsluplarla uygulanan birtakım süreçler… Ama bir kısmı var ki; hani bam teli gibi.” diye konuştu.
“Çok acı bir durum”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 21 Nisan 2019 tarihinde Ankara’nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesinde linç girişimine maruz kaldığını ileri süren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Genel Başkanımızın yargılanma sürecindeki yaşatılan ve yaratılan o acı olayı, Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından büyük bir travma, büyük bir hukuksal hezimet olarak görüyorum. Çok acı bir durum. Türkiye'nin ana muhalefet liderine, yaratılan bu olayda iktidar bileşeni partiler, bu acı olayı kınamak veya ona karşı bir tavır almak şöyle dursun, neredeyse hukuku, adalet sistemini kışkırtan birtakım söylemlerde bulundu. Benim hayatımda, çok enteresan, acı ve derinden kaygı hissettiğim anlardan birisidir. Tabiri caizse, insanın kanını dondurur. Bu kadar acı bir şey.”
“Vicdan, ahlak ve adalet duygusu yüksek ak partililere sesleniyorum: Ses çıkarma zamanıdır”
İmamoğlı, TBMM ve İBB Meclisi çatıları altında da vicdan, ahlak ve adalet duygusu yüksek kişilerin olduğunu bildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Özellikle İBB Meclisi'nde olup da bu süreçleri izleyip, vicdanı ‘cız’ eden, kafası öne eğilen, eve gidip kafasını iki eli arasına alıp, düşündüğünde ‘Bu yapılır mı’ diye kendi kendine vahlanan arkadaşlar var ise, ki var olduğuna ben inanıyorum, sesini çıkarma zamanıdır. Ben şöyle düşünüyorum: Ben böyle bir şey yapsam, hayat boyu utanç duyarım. Çünkü, bu koltukta oturmanın sorumluluğu var.”
“Adalet, CHP’lilere göre ya da AK Partililere göre düzenlenmedi”
Özel, siyasi ve idari yaşamında haksızlığa uğrayan kim var ise, yanında olmaya gayret ettiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Sadece Cumhuriyet Halk Partili mağdurların üzüntüsünü yaşamadım. Bunu söyleyeyim. Bununla da gurur duyuyorum. Her zaman da aynısını yapacağım. Adalet, CHP’lilere göre ya da AK Partililere göre düzenlenmedi. Dün dedim ya; ‘Bu yargı kararına imza atan hakim ve savcının çocukları için bile biz kazanacağız.’ Yani onların çocuklarının, eşlerinin, annelerinin, babalarının hukuksuzluklara muhatap olmaması için de biz, önümüzdeki seçimi kazanmak zorundayız. Onlar için de çalışacağız.” dedi.
AK Parti kurucularına “hukuk” teşekkürü
İmamoğlu, hakkında yerel mahkemece verilen hapis ve siyasi yasak kararına tepki gösteren AK Parti’nin eski kurucuları ve halen görevde olan isimlerine teşekkür ederek, “Hukuk adına, yargı adına çok kıymetli açıklamalar yaptılar. Hem Sayın Abdullah Gül'ün açıklamasını okudum hem Sayın Bülent Arınç'ın, Sayın Cemil Çiçek’in, Hüseyin Çelik'in… Belki ihmal ettiğim olabilir ama birebir okuduklarımdan bahsediyorum. Parti mensubu olabilirsiniz. Ama yargısız bir infaz ya da adaletli bir yargılamanın olmamasının karşısındaki bir duruşu göstermek, büyük bir erdemdir. Olması gerekendir. Devlet insanlığıdır. Devletin insanı olmak, o sorumluluğu yaşamak ve yaşatmaktır.” diye konuştu.
“Terör soruşturması” yanıtı
Konuşmasını, “Dün itibariyle bir de uydurma bir terör soruşturmasının savcılığa başvurma hali…” sözleriyle devam ettiren İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Ben milletimin vicdanını biliyorsam, o vicdan yoksunu akıldan, adalet yoksunu akıldan, insan sevgisi yoksunu akıldan çıkan bu sözlerden sonra, gelecekle ilgili tarifim net: Bulamayacak. Ama ben, Allah'ıma şükür, 86 milyon insanın yaşadığı bu ülkede, hangi köye gitsem, o köyün evinde misafir olacağımı biliyorum. Bu tür iş ve işlemlere başvurarak, ‘Bir şey yapalım, ayağını kıralım; bir şey yapalım, konuşturalım; bir şey yapalım, önünü keselim; şunu yapalım, bunu yapalım; nafile. Nafile. Ok, yaydan çıkmıştır. Bu memlekette değişim olacaktır. Er ya da geç olacaktır.”
“Önünde hiçbir engel tanımayan, milyonlarca insan vardır bu ülkenin”
İmamoğlu, “Önünde hiçbir engel tanımayan, milyonlarca insan vardır bu ülkenin” diyerek, “Bu inisiyatifi ortaya koymuş on milyonlarca insanı vardır. Ve aldığımız bu karara, otomatik olarak, direkt, en az yüzde 75-80 civarında ‘Bu kararınız yanlıştır’ diyen vicdanı yüksek bir millete sahibiz. Ne yaparsanız yapın. Yüzde 10-12 seviyesinde hırsı, aklının önüne geçmiş bazı insanlar olabilir. Olabilir. Var. Hırsı, aklının önünde. Kibri, ihtirası aklının önünde insanlar vardır. Ama biz, milletimizin bütün o yüce duygularına inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Koltuktan güç almaya değil, güç katmaya geldik”
Kendilerinin koltuktan güç alan değil, koltuğa güç katmaya gelmiş insanlar oldukları söyleyen İmamoğlu, “Bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Kararlıyız. Tabii ki burada insanın kendi ailesi, kendi siyasi ailesi, en büyük güç aldığı kaynağıdır. Hem Genel Başkan’ımıza son Ankara'daki buluşmamızdaki, gösterdiği o derin sıcaklığa yürekten teşekkür ediyorum. Hem de sizlerin bugün bizimle bir arada olması, benim için elbette çok kıymetli. Bir aradayız.” dedi.
İmamoğlu, Altılı Masa dışında kendisine desteğini ileten tüm siyasilere de teşekkürlerini ileterek, “Dolayısıyla büyük bir mutabakatla, muhalefetin güçlü duruşuyla, bu aklı, ülkemizin zihninden inşallah hep birlikte böyle tarihin derinliklerinde bırakıp, önümüze pırıl pırıl aydınlık bir geleceğe bakacağız. Güçlü bir geleceğe bakacağız. Dünden daha güçlü olduğumuzu unutmayın. Dünden daha muteber ve daha kabul gördüğümüzü unutmayın.” ifadelerini kullandı.