Hibya, programda Exenonline kurucusu Esat Çetin'i stüdyosunda ağırladı.
Dijital okuryazarlık ve güvenlik konularına neden değindiğinden bahseden Çetin, “Depremin ikinci gününden itibaren yardım ulaştırma çabası oldu. Birçok insan yardım ulaştırabilmek için yardımlara destek verebilmek istedi. Herkesin yaptığı gibi arama motoruna deprem bölgesine yardım diye yazdığında karşısına reklamlar çıktı tıkladı yardım yapmaya çalıştı ama yardım yapmaya çalıştığı o internet sitelerinin çok büyük bir kısmı dolandırıcı siteleriydi.” ifadelerini kullandı.
Esat Çetin, kişilerin özel bilgilerini almak için birçok yöntem olduğundan bahsetti.
Çetin, ekranda görülen her şeye inanılmaması gerektiğine bunun için de yapılması gereken en önemli şeyin bilginin kaynağının ne olduğuna bakılması gerektiğini söyledi.
Sosyal medya kullanıcıları, haber kanallarını izleyenler ya da internette haber okuyanlar olarak artık okuduklarımızı gördüklerimiz doğrulamaya ihtiyacımız var diyen Çetin, “Doğrulanmadan bir habere inanmak, anlamak çok mümkün değil. Gazetecilik temelinden gelen 5N 1K kuralındaki bilgilerin tamamı yoksa o haber hala doğrulanmamıştır o haberin doğrulanmaya ihtiyacı vardır” dedi.
Türker Akanlar, bu konu ile ilgili yaklaşık 3 senedir Türkiye’nin 4’üncü haber ajansı olarak faaliyette olduklarını sıralamalarda da buna ulaştıklarını ve bu sıralamaların da sayısal rakamlardan alınan bilgiye göre olduğunu söyledi. Haberi yaparken kaynağa bakarak ve kaynaktaki bilgiyi vererek haberi yaptıklarını söyleyen Akanlar, “Günümüzdeki en önemli nokta dezenformasyon süreci, sosyal medyadaki etkin olarak 50,60 medya kuruluşu gösteriliyor ama gerçekte 19 bin medya kuruluşu var. Bu önemli bir rakam aslında ama şöyle bir şey var bu 19 bin medya kuruluşundan ne kadarı medya kuruluşu. Günün sonunda bunların hepsinin kontrol altına alınması gerekiyor. Dijital okuryazarlık neden bu kadar önemli bir anlık yalan bir hikaye hepimizin sonunu oluşturabiliyor.” diye konuştu.
Google’ın yaptığı bazı denetimler olduğunu ama bu denetimlerin genel olarak internette satısının ve reklamının yapılması yasak olan şeylerin reklamının yayılmadığından bahseden Çetin, örnek olarak deprem yardımıyla ilgili insanların gerçekten yardım edip reklam verebildiğinin ama bunun sahte veya yanıltıcı reklam olup olmadığı konusunda denetimlerin eksik olduğunu belirtti.
'Dijital okuryazarlık ve güvenlik' yayınının tamamı ise şöyle: