10 ili etkisi altına alan ve 40 bini aşkın yurttaşımızın yaşamını yitirdiği deprem sonrası, komşu il Mersin’e yönelik bir göç akınının başladığının altını çizen Başkan Tarhan, “Depremden zarar gören 10 ilin sınırında bulunan il Mersin. Mersin’in yapısının yarısını da deprem illerinden gelen vatandaşlar çekiyor. Böyle bir durum oluşunca depremden kaçmak için ilk akla gelen şehir de Mersin oldu. Mersinle ilgili böyle bir aidiyet duygusu var” dedi.
Mersin ve Mezitli özelinde bir göç akınının yaşandığına vurgu yapan Başkan Tarhan, “Mezitli’nin 220 bin nüfusu var. 40 bini kayıtlı 80 bin Suriyeli bulunuyor. Deprem sonrası bölgeden Mezitli’ye gelerek hane bazında bize başvuran yurttaşlarımızın sayısı 19 bini aştı. Bunları aileleriylebirlikte hesaplarsanız 90 bine ulaşmıştır. Bunun kadar da kayıtsız olarak gelip burada ailelerinin yanına sığınan ve belediyemize yardım talebinde bulunmayan da bir o kadar var. Bu da demek oluyor ki sadece Mezitli’de en az 150 bin depremzede bulunmaktadır” diye konuştu.
Mezitli Belediyesi olarak kente sığınan her yurttaşa destek olmaya gayret gösterdiklerini belirten Başkan Tarhan, “Biz günaşırı yardım etmeye çalışıyoruz.İlk günkü yardım talepleri ile bugünkü yardım taleplerideğişmeye başladı. Giyim, barınma, eğitim gibi ihtiyaçlar var. Zaten hayat pahalı. Normal insanın bile karşılaması zorken birde depremzedenin bu ihtiyaçları karşılaması imkânsız” şeklinde konuştu.
Yapılması gerekenlerle ilgili önerilerini de sıralayan Başkan Tarhan, Mezitli’nin nüfusunun yüzde 81’inden daha fazla depremzede ve Suriyeli’yi konuk ettiklerini belirttiği açıklamasında şunları kaydetti:
“İstihdam sorunu başladı. En temel konu önümüzdekisüreçte bu insanların iş sahibi olması gerekiyor. Yaşanan bu iç göç karşısında güçlü yanlarımız var.İnsanlarımız hayırsever. Bunu tüm Türkiye’de gördük. İnsanlarımızın iyilik duygusu çok fazla ve insanımız iyi bir sınav verdi. İnsanlara kalacak yer ayarlamak gerekiyor. İnsanların psikolojik desteğe ihtiyacı var. Sadece depremzede değil ona hizmet eden personelimizin de psikolojik desteğe ihtiyaç duyar hale geldi.Yardım ediyoruz ancak sürdürülebilir çözüm değil. Sürdürülebilir çözüm bu insanların kalıcı yerlere yerleştirilmesi olacak. Biz ne kadar buna dayanabileceğiz.Bunun için bize destek sağlaması ve bu yönde projeler üretilmesi gerekiyor. Kalıcı olabilmesi için somut çözümler üretilmesi gerekiyor. Yerel yönetimlerindaha özgür veyerinde karar alabilen yapılar olması gerekiyor. Bu olayda da görüldü ki yerel yönetimler çok önemli bir işlevi yerine getirdi."