Bakan Çavuşoğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Biz özellikle uluslararası yardımların Suriye’ye depremden etkilenen kişilere ulaştırılması için üzerimize düşeni yaptık. BM’nin kuzeybatı Suriye’deki yardımlar için yetkilendirdiği Cilvegözü sınır kapımız var. Babolhava Suriye tarafındaki adı. Maalesef bu kapıya ulaşan yollar da deprem sebebi ile zarar görmüştü ve bunların kısa süre içerisinde tamir edilmesi için gerekli adımları attık ve bugüne kadar bu kapıdan 475 yardım tırı geçti. BM’nin yardımları kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Diğer taraftan Suriye’ye insani yardım götürmek isteyen tüm uçaklara hava sahamızı da açtık. Doğrudan Halep bölgesinde veya şama uçaklar indiler.
Ve sınır ötesi bu yardımlara ilaveten bir de çizgi ötesi Crossline denilen çizgi ötesi yani Şam tarafından gelip ya da Halep tarafından rejimin kontrol ettiği yerlerden gelip de diğer yerlere yardımlara ulaştırtılması için Türkiye gerekli desteği vermiştir. Ayrıca Kilis’te açık olan 2 tane sınır kapımızın da insani yardımlar için kullanılabileceğini söyledik. BM’de bu sınır kapılarını kullanarak Kilis tarafından da Suriyelilere yardım ulaştırdı. Diğer taraftan başta Irak Kürt Bölgesel yönetimi olmak üzere yine bu kapıdan yardım ulaştırmak isteyen ülkelere de yönetimlere de kim olursa olsun sivil toplum örgütlerine de aynı şekilde yardımcı olduk.
494 insani yardım tırı bu bölgeye sevk edildi. Sonuçta Türkiye olarak biz kendi yaralarımızı sararken Suriyeli kardeşlerimize de duyarsız kalmadık. Onlara ulaştırılacak yardımlar konusunda da desteği verdik. Bu bazen yanlış yorumlandı kapılar açılıyor tüm Suriyeliler Türkiye’ye geliyor gibi biliyorsunuz böyle durumlarda komplo teorileri her zaman atılır. Bu konuda Türkiye’de de bazı siyasetçilerin de yanlış yorumlarını da gördük ama biz ne olursa olsun gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. İnsani konuları da siyasete alet etmeden yine bu tür destekleri devam ettireceğiz.
Depremden bağımsız olarak da BM’nin Suriye’ye insani yardımlarının Cilvegözü kapısından aktarılması eskiden beri devam ediyor. Bu güvenlik konseyi kararının uzatılması konusunda da biz her zaman özellikle Rusların rezervleri olmuştu biz de üzerimize düşeni yapıp Rusya’yı da tekrar uzatılması konusunda da tekrar ikna etmişizdir."