Bakan Akar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Küresel ve bölgesel düzeyde risk, tehdit ve tehlikelerin ciddi şekilde arttığı günümüzde Azerbaycan-Gürcistan ve Türkiye arasında tesis edilen bu iş birliğinin tüm ülkelere örnek olacak düzeyde olduğunun da altını çizmek istiyorum. İnanıyorum ki, geliştirdiğimiz bu dostluk ve iş birliği bölgede kalıcı barış ve istikrara ciddi şekilde olumlu katkılar sağlayacaktır. Ermenistan’a uzatılan barış ve dostluk elinin tutulmasını bekliyoruz. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesinin gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Ermenistan, ateşkes ihlallerinden kaçınırsa, anlaşmaya uyarsa barış ve istikrarın bir parçası olabilir. Biz böyle olmasını arzu ediyoruz. Bölgede barış ve huzurun tesis edilmesi ve kalıcı hale getirilmesi sadece ülkeler için değil, tüm bölge için de bölgenin güvenliğine ve ekonomik refaha da katkı sağlayacaktır.
Bölgesinde ve dünyada her zaman barış, huzur ve istikrardan yana olan Türkiye, Kafkasya’da olduğu gibi Karadeniz’de de barış ve istikrar için büyük gayret sarf etmektedir. Montrö’de uygulanması dahil, etkin dengeli ve yapıcı bir politika izlemekte, bölgede ateşkesin sağlanması ve diplomatik çözüme yönelik çalışmalarımız da aksaksız bir şekilde sürdürmekteyiz. Türkiye’nin bu katkılarının herkes tarafından görülmesi ve anlaşılması lazım.
Türkiye, gerçekten barış ve istikrar için böylesine gayret gösterirken komşumuz Yunanistan ise istikrarsızlığı körükleyen, provokatif eylem ve söylemleriyle yayılmacı ve saldırgan politikalarına ne yazık ki devam etmektedir. Son olarak Yunanistan tarafında planlı NATO tatbikatı sırasında NATO görevi yapan uçaklarımıza radar kilidi atılmıştır. Tabii gerekli karşılık ilgili arkadaşlarımız tarafından verilmiştir. Bu düşmanca tavır Yunanistan’ın NATO’nun temel ilkelerini ve değerlerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir. Bizim beklentimiz, Yunanlı siyasilerin iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhal vazgeçmeleri, sağduyulu bir NATO müttefiki olarak davranmaları ve problemlerin diyalog yoluyla çözülmesine yoğunlaşmalarıdır.
Kendimizin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve menfaatlerini korumakta azimliyiz ve kararlıyız. Bu konuda başta ABD olmak üzere diğer NATO müttefiklerimizin, tarafsız, makul ve mantıklı yaklaşımını beklediğimizi de buradan ifade etmek istiyorum. F-16 meselesinde de aynı yaklaşımı görmek istiyoruz. Artık ABD tarafından bu konuda olumlu ve somut adımlar bekliyoruz.
Ülkemizin önemli bir misyon üstlendiği bu süreçte terörle mücadelemiz devam ediyor. Mehmetçiğin karşısına çıkamayan PKK’nın ele başları, teröristleri çaresizlik içinde yeraltına yönlendirmekte ve masum insanları hedef olarak göstermekte. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi ine girerlerse girsinler o inleri başlarına yıkmaya devam edeceğiz. Bölgeye istikrarsızlığa sürükleyen ülkeler başta olmak üzere hiç kimse bizden sınırlarımızın hemen dibinde yuvalanan teröristlere karşı müsamaha göstermemizi beklemesin."