DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekşisözlük’ün YouTube kanalı Pena’da hakkındaki yorumları ve sorulan soruları yanıtladı.
Babacan, altılı masanın adayı konusu için “Altılı masanın ortak adayı belirlenmeden önce ortak adayın ve altı partinin bir seçim beyannamesi, yani hükümet programı açıklanacak. Geçiş sürecinin yol haritası açıklanacak. Daha sonra sıra aday belirlemeye gelecek.” dedi.
“Avrupa Birliği’ne (AB) girmek için 33 fasılda çok sayıda reform gerektiğini belirten Babacan, “Türkiye en geç 5 senede AB’ye girmek için gereken reformları bitirir. Bunu Türkiye’nin ilk Avrupa Birliği Başmüzakerecisi olarak söylüyorum. Ancak Türkiye hazır olsa da AB’nin de Türkiye için hazır olması gerekiyor. 33 fasıldan 10 tanesini müzakere açtık. Bunu 3 yılda başardık. Türkiye o hızla gitseymiş, 2014’te Avrupa Birliği’ne girmesi gerekiyordu. 3 yıllık dönemdeki hızla daha sonraki süreç devam edebilseydi çoktan Avrupa Birliği’ne üyeydik.” diye konuştu.
Türkiye’yi her alanda en yüksek standartlara ulaştırmak istediklerini ifade eden Babacan, “Şu anda demokrasi deyince, insan hakları deyince, özgürlükler deyince, hukuk deyince dünyada en yüksek standartları genelde AB’de görüyoruz. Onun için ülkemizi AB standartlarına yükseltmek için çaba gösteriyoruz.” şeklinde konuştu.
Ben başrol oynamadım bugüne kadar. Ama bundan sonra Türkiye’nin yönetilmesiyle ilgili başrollerden birisini oynamaya talibim. Hükümette bulunduğum dönemde güzel şeyler oldu. Yanlış şeyler de oldu ama güzel şeyler daha çoktu diyen Babacan şöyle devam etti:
“Ekonomi yönetiminin başında olduğum dönemde kasa ağzına kadar doluydu. Çekmeceler, dolaplar para doluydu. Merkez Bankası’nın rezervleri gırtlağına kadar doluydu. Yedek akçeler vardı. Bankaların bilançoları gayet güzeldi.
2017’de bir referandum yapıldı. Şu andaki başkanlık sistemi halk oyuna sunuldu. 2015’te bakanlıktan ayrıldığımda siyasetten çekilme ve konuşmama kararı almıştım. Şimdi pişmanım. Keşke 2017’de avaz avaz bağırıp ‘Bu yanlış, bu referanduma evet demeyin’ deseydim.”
Bir ülkenin ekonomisi sadece asgari ücreti artırmakla düzelmeyeceğini dile getiren Babacan, “Asgari ücret Ocak 2022’de asgari ücret 4250 liraydı, Ocak 2023’te 8500 oldu. Yüzde 99’luk bir artış. Oysa aynı dönemde gerçek enflasyon yüzde 200’e yakın. Biz, ‘Asgari ücreti artırırken gerçek enflasyonu alın ve üstüne refah payı ekleyin’ diyorduk. Dolayısıyla bu artış yetersiz. Ancak sadece asgari ücreti artırmakla bir ülkenin ekonomisi düzelmez. Hem üreticiler hem de çalışanlar için güven ve istikrar ortamı gerekir.” dedi.
Seçim güvenliği konusunda ise 200 bin sandığın başına altılı masa olarak en az beşer görevli yerleştireceklerini söyleyen Babacan, 50 bin bina için 50 bin avukat görevlendirileceği, sağlam bir bilgi işlem sistemiyle tek bir oyun dahi zayi olmayacağı şekilde bir altyapı kurduklarını ifade etti.
Babacan, ayrıca “Sen TED ve ODTÜ’yü birincilikle bitir ama İslamist ol” yazan bir kullanıcıya şu yanıtı verdi:
“İslamist ifadesi dışarıdan bir değerlendirme. Saygı duyuyorum. Evet, muhafazakar bir aileden geliyorum. Bu doğru. Ama insanların inancı, ibadeti dışarıdan bakmakla çok anlaşılan bir husus değil. Biz insanları muamelesiyle değerlendiriyoruz. Muamelesinde de üç kriter var: Bir; konuşunca doğruyu söylüyor mu? İki; söz verince tutuyor mu? Üç; emanete dikkat ediyor mu? Bu üç kritere uyan herkes bizim için muteber insandır.”