İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul’da düzenlenen programda öğretmenlerle bir araya geldi. Cep telefonundan Öğretmen Marşı'nı dinleten Akşener, duygusal anlar yaşadı. İYİ Parti lideri program sonrası sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında “4 gün sonra herkes sadece 1 günlüğüne öğretmenlerimizin değerini ve önemini konuşacak. Ama atanamayan öğretmenlerimizin derdi yine görülmeyecek, sesi yine duyulmayacak. Söz veriyoruz; Cumhuriyetimizin 100. yılında, 100 bin öğretmenimizin atamasını biz yapacağız!” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının başında Irak ve Suriye'nin kuzeyine başlatılan operasyondan dolayı Türk ordusuna başarılar dileyen Akşener, "Askerlerimizin ayağına taş değmesin. İnşallah her şey bizim ön gördüğümüz gibi, milletimizin hissiyatına uygun olarak gelişir. Zorlu bir süreçtir o, Allah kolay kılsın diyorum." dedi.
Köyde büyüdüğünü hatırlatan Akşener, "O köyde bugün doğan kız çocuklarının şansları, benim doğduğum yıllardaki imkansızlıklara rağmen benim kadar yüksek değil." değerlendirmesini yaptı.
"Cumhuriyet bir şeyi başardı. O başarılan da eğitimdir." diyen Akşener, "Önce öğretmeni yetiştirdi. En zor şartlar altında bile öğretmeni yetiştirmekten vazgeçmedi. Sonra yatılı öğretmen okullarında, kız veya erkek, bu çocukları Türkiye'nin her tarafından gelmiş diğer çocuklarla bir araya koydu. Kardeş etti, birbirleriyle olan iletişimlerinin ömür boyu olmasını sağladı. 'Biz eğitim ordusuyuz. Bu ülkeyi kalkındıracağız' denilerek bizleri mezun etti. Kardeş etti, dost etti, bu ülke için nefer etti." ifadelerini kullandı.
“Köy okulları kapatılmamalıydı”
Eğitimde yaşanan sıkıntılara değinen Akşener, "Sözleşmeli öğretmen olamaz. Böyle bir şey var mı? Ücretli öğretmen olamaz. Bu kadar öğretmen yetiştiren üniversite açmayacaksın. Yok muydu aklın. O beğenmediğin Cumhuriyeti kuranların aklı yok muydu? Yeteri kadar, gerektiği kadar öğretmen yetiştirip, her birini birinci derecede eğitip, öğretip ondan sonra da köyden başlayan kalkınmanın neferi haline getiren bu Cumhuriyet'in; bu başarısını ille de ortadan kaldırmak mı lazımdı? Diğer okulları yaydınız, tamam. Hiçbir hesap kitap yok, tamam. Ama öğretmenlik mesleği ve öğretmenlik konusunda bunları yapmamak gerekiyordu. İster 30, ister 40, ister 20 öğrencisi olsun; köy okulları kapatılmamalıydı, öğretmen okulları kapatılmamalıydı. Eğitimdeki bu kargaşa asla olmamalıydı." şeklinde konuştu.
“Öğretmenlerin kalbinin rahat olması gerekir”
Öğretmenler için başkalarının çocuklarının kendi evlatları gibi olduğunu ifade eden Akşener, "O kapıdan girinceye kadar kafanızda çocuğunuzun ateşi, sızlaması, ağlaması vardır. O kapıdan içeri girersiniz ve çocuğunuzun endişesi kapının dışında kalır. Kapıyı kapattınız, girdiniz, 40-50 öğrenci sizin her biri ayrı evladınızdır. O bir saati, beş saati, onların hayatından çalmamak için Allah şahittir kendi hayatınızdaki her şeyi unutursunuz. Bu eğitim verilirdi ama günlük hayatınızda da sizin bu eylemi yapabilmeniz için kafanızın, ruhunuzun rahat olduğu bir ortam da sağlanırdı. Biz başkaları tarafından gagalanmazdık. Biz saygı görürdük. Herhangi bir topluluğa girdiğimizde herkes ayağa kalkar, sandalye verirdi. Kahvedekiler ayağa kalkar sizi en iyi masaya oturturdu. Öğretmen eğer erkek ve bekarsa köylü günde 1 defa yemek götürürdü. Bakın paradan hiç söz etmedim ama inanılmaz bir saygı. İnsanlar da bilirdi ki, evladını o kadına, bu adama yani öğretmene namusuyla, şerefiyle, geleceğiyle teslim etmiştir. İddia ediyorum bir öğretmen kendi çocuğuna vermediği, veremediği, imkan bulamadığı emeği başkalarının çocuğuna vermiştir. Onun için öğretmenlik mesleği mensuplarının, kafasının, kalbinin rahat olması gerekir. Büyük paralar kazanılmaz, onu bilerek girersiniz bu mesleğe ama endişeyle karşılanır bir yarın olmaması gerekir. 5-6 çeşit öğretmenlik tanımının olmaması gerekir." diye konuştu.
Konuşmasının sonunda cep telefonundan salondakilere Öğretmen Marşı'nı dinleten Akşener, duygusal anlar yaşadı.
İYİ Parti lideri program sonrası sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında ise “4 gün sonra herkes sadece 1 günlüğüne öğretmenlerimizin değerini ve önemini konuşacak. Ama atanamayan öğretmenlerimizin derdi yine görülmeyecek, sesi yine duyulmayacak. Söz veriyoruz; Cumhuriyetimizin 100. yılında, 100 bin öğretmenimizin atamasını biz yapacağız!” ifadelerini kullandı.