Kasım ayında TÜFE %2,80 olan beklentilere paralel %2,88 artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE ekim ayındaki %85,51 seviyesinden kasım ayında %84,39 seviyesine geriledi. Gıda enflasyonu yıllık bazda %99,05 seviyesinden %102,55 seviyesine yükselirken, çekirdek enflasyon ise %68,91 oldu. Kasım ayında enerji tarafındaki artış, gıda tarafındaki yükselişe ek olarak kur sepeti tarafındaki artış ile enflasyon yükselmeye devam etti.
ÜFE ise aylık bazda %0,74 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %157,69 seviyesinden kasım ayında %136,02 seviyesine gerilemiş oldu.
TÜFE tarafında aylık bazda gıda ve alkolsüz içecekler %5,75, alkollü içecekler ve tütün %3,19, lokanta ve oteller %3,18 oranlarında artış gösterirken, Kasım ayında düşüş gösteren tek grup %1,42 ile giyim ve ayakkabı oldu.
ÜFE tarafında ise en fazla artış %7,04 ile diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri, %4,92 ile deri ve ilgili ürünler, %4,10 ile kağıt ve kağıt ürünleri, ÜFE’de de Kasım ayında düşüş gösteren gruplar %5,17 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %2,02 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %0,70 ile ana metaller oldu.
Enflasyon yüksek kalmaya devam ediyor. Yıllık bazda 18 ay sonra ilk kez geri çekilen enflasyonda yıl sonu baz etkisi kaynaklı olarak %73,5 olarak 2022 yılını kapatmayı bekliyoruz. Risksiz getirilerin enflasyon karşısında yetersiz kalması nedeniyle alternatif getiri arayışının Borsa’ya duyulan talebi devam etmesini beklemekteyiz. Ayrıca kur tarafındaki stabilizasyon ile birlikte KKM’ye olan ilginin azaldığını ve KKM’den çıkan varlıkların da Borsa’ya geçtiğini ön görüyoruz. Bu kapsamda BİST tarafındaki yükselişin devamını beklemekteyiz.
ABD tarafında ise güvercin tutuma geçildi gibi gözükülse de Tarım Dışı İstihdam verisi ile Fed’in faiz artırımında elinin güçlendiğini düşünüyoruz. Şöyle ki faiz artırım döngüsü süreci içerisinde ekonomilerin geri çekilmesi beklenir. ABD ekonomisi birinci ve ikinci çeyrekte geri çekilmesine rağmen istihdamdaki iyileşme ile teknik resesyonda olmadığını gösterdi. Faiz artırımına rağmen üçüncü çeyrekte ekonominin büyümesi ve enflasyonun geri gelmesinin ardından, TDİ rakamları iç talebin güçlü seyrettiğini bu sebeple baz etkisi kaynaklı enflasyon düşüşünün kısıtlı olma ihtimalini artırdı. Olası enflasyondaki tekrar yukarı yönlü seyirle Fed’in agresif faiz artırımlarına tekrar başlaması işten bile değil.
Euro Bölgesi’nde ise enflasyon kontrol altına alınmış durumda değil. Enerji tarafındaki yukarı yönlü sert yükselişlerle birlikte ECB tarafında faiz artışlarında geç kalınmış olmasına rağmen agresif faiz artışı bekliyoruz. Dolar endeksinin yukarı seyri ve faiz artırım beklentileri ile birlikte Euro / Dolar paritesi 1,05’ten işlem görüyor.
Son TCMB Toplantısında politika faizinde beklentilere paralel şekilde 150 baz puan faiz indirimine gidilerek politika faizi %9,00’e düşürüldü. Enflasyon ve liralaşma bu metinde de ön plana çıkarken, büyüme odaklı politika vurgusu yapıldı. Yurt dışı gelişmeler ve baz etkisi kaynaklı olarak enflasyon tarafında geri çekilme bekleniyor. Karar metninde faiz indirim sürecinin sona erdiğine işaret edilirken, bekle/gör politikasına geçilmesi sebebiyle 22 Aralık’taki PPK toplantısında faiz değişikliği ön görmüyoruz.
Kaynak: İnfo Yatırım