Hafta başından bu yana oldukça sakin seyreden gündem bugün yurt içinde Enflasyon Raporu, yurt dışında ise ECB toplantısı ve ABD üçüncü çeyrek büyüme rakamı gibi konu başlıklarıyla yoğunluk kazanacak. Enflasyon raporu ile öncelikle Merkez Bankası’nın güncel makroekonomik tahminlerini görme şansı bulacağız. Hatırlanacağı gibi Temmuz ayında yayımlanan son raporda yıl sonu enflasyon tahmini %60,4 seviyesine revize edilmişti. Piyasa katılımcıları anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi Temmuz ayından bu yana anlamlı bir değişim göstermedi. Dolayısıyla normal şartlar altında TCMB’nin tahmininde anlamlı bir değişim yapmasını beklememek gerekir. Ancak TCMB’nin tahmini %70 civarında seyreden piyasa ortalamasının belirgin şekilde altında olduğu gibi OVP’de belirtilen %65 seviyesinin de altında kalıyor. Bu açıdan bakıldığında Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisini en azından OVP ile aynı ölçekte güncellemesi sürpriz olmayacaktır.
Avrupa’da ise gözler tamamen ECB toplantısına çevrilmiş durumda. Euro Bölgesi’nde enflasyon yıllık bazda %10 sınırında seyrederken ECB’nin TSİ 15.15’te sonuçlanacak toplantıda politika faizinde bir kez daha 75 baz puanlık artırım yapmasına kesin gözüyle bakılıyor. Merkez Bankası’nın bugünkü şartlar itibarıyla Aralık ayında ise 50 baz puanlık bir artırım daha yaparak yıl sonunda politika faizini %2,00 seviyesine taşıma ihtimali ise oldukça yüksek görünüyor.
ABD’de ise resesyon endişelerinin devam ettiğini düşünürsek TSİ 15.30’da açıklanacak büyüme verisinin vereceği sinyaller yakından takip edilecektir. Ortalama piyasa beklentisi önceki çeyrekte %0,6 daralan GSYH rakamının bu kez %2,3 oranında artış göstereceği yönünde. Verinin daha güçlü bir tablo ortaya koyması büyümeye ilişkin risklerin düşük olduğuna yönelik algı yaratarak risk iştahını destekleyebilir. Bu hafta ayrıca Fed’in enflasyonu takip etmek için kullandığı PCE endeksi de açıklanacak. TÜFE rakamından farklı olarak PCE’de hem manşet rakamın (%6,2’den %6,3’e) hem de çekirdek rakamın (%4,9’dan %5,2’ye) yukarı yönlü bir eğilim sergilemesi bekleniyor.
TL: Ayın başından bu yana olduğu gibi çok ciddi bir değişim göstermeyen USD/TL kuru genel hatlarıyla sakin sayılabilecek bir görünüm sergilemeye devam ediyor. Ancak ABD tahvil faizlerindeki geri çekilmeye paralel olarak dolar endeksinin değer kaybetmesine karşın USD/TL kurunun yukarı yönlü bir eğilimle hareket etmesinin dikkat çekici olduğunu söyleyebiliriz. Bu da büyük ölçüde TL’nin para politikasında güçlü bir destekten yoksun olmasından kaynaklanıyor. Diğer taraftan bugün açıklanacak olan Enflasyon Raporu TL açısından oldukça önemli bir konu başlığı olsa da yıl sonunun yaklaştığını düşünürsek daha önce %60,4 olan 2022 enflasyon beklentisinde değişiklik yapılması tek başına çok fazla anlam ifade etmeyebilir. Ayrıca TCMB’nin son PPK toplantısında faiz oranlarına ilişkin net bir patika çizdiğini de düşünürsek para politikasına dair yeni bir mesaj verilme ihtimal de düşük görünüyor.
Borsa İstanbul: Arka arkaya üçüncü işlem gününde de teknik açıdan öneminin yüksek bulduğumuz 4000 puanın üzerini test eden BIST-100 endeksi bir kez daha bu seviyenin üzerinde tutunmasını sağlayacak momentumu yakalamayı başaramadı. Henüz anlamlı bir bozulmadan söz etmek güç olsa da endeksin ivme kazanamayışı indikatörlere güç kaybı olarak yansıyor. Bunun ortadan kalkması için 4000 puanın üzerinde kapanışlar gerektiğin düşünüyoruz. Son birkaç güne kıyasla bugün gündemin Enflasyon Raporu, ECB toplantısı ve ABD büyüme rakamı eşliğinde daha hareketli olması ise hisse senetlerinde de benzer bir tablo ortaya çıkmasını sağlayabilir.
BIST-30 en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 4358.75 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 4329, 4294, 4263 ve 4228 destek olarak izlenebilir. 4390, 4425, 4455 ve 4490 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Kaynak: ÜNLÜ & Co