Her gün trafiğe çıkan milyonlarca araç çevreye ve insan sağlığına zarar veriyor. Motorlu taşıtların egzozlarından salınan karbondioksit, karbonmonoksit gibi zehirli kirleticiler, atmosferdeki diğer kimyasallarla reaksiyona girerek doğaya olumsuz etki ediyor ve iklim krizini tetikliyor. Amerikan Çevre Koruma Kurumu EPA'nın araştırmasına göre, dünya çapında hızlı büyüyen şehirlerde hava kirliliğinin %90’ına arabalar yol açıyor ve tipik bir yolcu aracı yılda yaklaşık 4,6 metrik ton karbondioksit yayıyor. Bu durumun önüne geçmek isteyen çevre duyarlı vatandaşlar ise elektrikli araçlara geçerek sürdürülebilir bir yaşamın inşasına katkıda bulunuyor. PwC'nin bünyesindeki Strategy ile birlikte küresel ölçekte hazırladığı Elektrikli Araç Satışları İncelemesi’ne göre, yılın ilk yarısında elektrikli araç satışları küresel çapta %81 oranında yükselirken, Türkiye’de ise bir önceki yıla göre %154 artış gösterdiğine ortaya koyuyor. Bu araçların ülkemizdeki pazar payı %8’e ulaşırken, gözler yıl sonu rakamlarına çevrildi.
Elektrikli araçlar için kurdukları hızlı şarj cihazlarıyla şehir içinde ve şehirler arası yollarda ülkemizdeki elektrikli araç sahiplerinin yolculuklarını kolaylaştırmayı ve elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmayı planladıklarını belirten Geta Charge Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Mehmet Kocaoğlu, konuya dair şu açıklamada bulundu: “Gittikçe derinleşen iklim krizinin önüne geçmek için temiz enerji kaynakları kritik bir öneme sahip. Fakat enerjide değişim ve dönüşüm çağının henüz başındayız. Bu noktada elektrikli araçlar dönüşümün en önemli parçalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Biz de bu dönüşümün parçası ve hızlandırıcısı olma vizyonumuzla şarj ağı işletme lisansımızı aldık. Elektrikli araç kullanıcılarının menzil kaygılarını ortadan kaldırmayı, kullanıcıların hem günlük hayatlarında hem de yolculuklarında şarj istasyonlarına erişimini kolaylaştırmayı misyon ediniyoruz. Çevre üzerindeki olumsuz etkimizi azaltmanın yeni yollarını arıyor ve operasyonlarımızın sürdürülebilir olmasını sağlamak için iş ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam ediyoruz.”
Şarj cihazlarının enerjisi yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor
Elektrikli Ulaşım Platformu’nun kamuoyuna açıkladığı verilere göre, Avrupa ülkelerinde 2025’e kadar elektrikli araçlara talebin içten yanmalı motorlu binek araçları geçmesinin beklendiğini, 2035’e kadar ise otomotiv pazarlarının tamamen elektrikli araçlardan oluşacağını belirten Mehmet Kocaoğlu, “Platform’un raporuna göre, tüketicilerin üçte ikisi elektrikli araç sahibi ya da satın almayı planlıyor. Bu yüksek talep karşısında, şarj noktaları da hızla devreye alınamazsa, elektrikli ulaşım modeline geçiş sekteye uğrayabilir. Bu yüzden şarj olanaklarının artırılması, elektrikli araç pazarı için kritik bir önem taşıyor. Geta Charge olarak, halka açık noktalarda sunduğumuz hızlı şarj imkanıyla hem Türkiye’deki elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaç duyduğu günlük enerjiyi karşılıyor, hem de şarj istasyonlarını herkes için kolay erişilebilir hale getirerek dönüşümü hızlandırıyoruz. Şarj cihazlarımızdaki enerjinin tümü güneş santrallerinden yani %100 yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor” dedi.
2023’ün sonuna kadar 200 DC istasyonu kuracak
Halka açık alanlarındaki şarj istasyonları dışında, kullanıcıların ev ve işyerlerine de kurulum yaptıklarının altını çizen Geta Charge Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Mehmet Kocaoğlu, “Tüm hizmetlerimizin yanı sıra şarj istasyonlarımızın bakımını rutin olarak yapıyoruz. Şarj istasyonu kurulumu ve işletilmesi için uçtan uca projelendirme, keşif, şarj istasyonu temini ve kurulumu, sertifikalandırma ve yazılım hizmetleri veriyoruz. Ulaşım ve enerji sektörlerinin yeşil ve sürdürülebilir dönüşümünde kilit rol almayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 2023’ün sonuna kadar 200, 2030’a kadar ise bin 500 hızlı şarj olanağı sağlayan DC istasyon kuracağız. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak bu dönüşüm bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.