ABD Hazineleri, ABD ara seçim sonuçları ve perşembe günkü ABD TÜFE verisi öncesinde, çoğu küresel tahville birlikte yükseldi. Tahviller, hükümet harcamaları üzerinde bazı etkileri olabilecek ve dolayısıyla enflasyonu sınırlayabilecek bölünmüş bir Kongre beklentisiyle yükseldi.
Genel UST getirileri daha düşük. UST 2Y getirisi düşüşle %4,66'da oluşurken, çok izlenen UST 10Y getirisi daha büyük bir düşüşle %4,14'e geriledi. Piyasalar, ABD ara seçimlerinin sonuçlarından, ABD TÜFE'sinden ve yaklaşan tahvil arzından ipucu almaya devam edecek. Dünkü 40 milyar dolarlık 3Y tahvil ihalesi, %4.605'lik yüksek bir getiriyle (önceden %4.318) 2.57x'lik iyi bir teklif çekti. Sırada 35 milyar ABD Doları 10Y senelik tahvil satışı ve ardından Ekim TÜFE'si olacak. Bir başka güçlü enflasyon baskısı, Fed politika sıkılaştırmasının daha uzun ve daha yüksek kalacağı beklentilerini güçlendirecek.
FOMC’de gerçekleşen faiz artışında öne çıkan iki ayrıntı var:
-Hedef aralığında gelecekteki artışların hızını belirlerken Kurul, para politikasının kümülatif sıkılaşmasını, para politikasının ekonomik aktiviteyi ve enflasyonu etkilemesindeki gecikmeleri ve ekonomik ve finansal gelişmeleri dikkate alacaktır.
-Faiz artışlarının etkilerini izliyoruz, ancak son noktanın ne olduğu konusunda önemli bir belirsizlik var.
Birincisi, para politikasının gecikmeli etkilerinin görülmek istenmesi ile alakalı. Dolayısıyla bu gelecekte daha düşük oranlı faiz artışlarına yol açan bir cümle. Ancak ikinci cümledeki ayrıntı asıl dikkat edilmesi gereken konu; burada faiz artışlarının varacağı noktanın belirsizliği aslında terminal oranın daha yüksek olma ihtimali de olduğunu ortaya koyuyor. Aralık’ta beklenen 50 bps, artık daha küçük bantlara geçtiğimizin göstergesi olabilir. Ancak terminal oran beklentisinin halen aynı yerinde durması hatta biraz daha yukarı hareket ediyor olması sona henüz yaklaşmadığımızı gösteriyor. Fed, yeni projeksiyonlarını Aralık ayında yayınladığında bu beklentileri resmiyete dökmüş olacak.
2 ve 10 yıllık spread oldukça dar olduğundan hala bir durgunluk göstergesi detayı olarak okunmakta. Artan faiz oranlarının şirket finansman maliyeti ve bunun aktivite, istihdam yansıması gibi faktörler düşünüldüğünde Fed’in maksimum oranlarının oluşturduğu finansal koşullar bu durgunluk katsayısını yukarı çekebilir. Fed’in faizleri aslında çok aşırı yükseltemeyeceği, ya da enflasyonun şimdiki seviyelerinin üzerine getiremeyeceği analizleri biraz buradan ileri geliyor. Bazı merkez bankaları, BOE gibi, faiz artırım beklentilerini düşürmüş durumda.
Türk varlıklarına bakacak olursak; Hazine, Türkiye'nin kredi temerrüt swaplarının yıllık en yüksek seviyesinden 250 baz puandan fazla gevşediği bir dönemde eurobond ihraç etti. Hazine ve Maliye Bakanlığı, %10 getiri ve %9,875 kupon oranı ile 1,5 milyar dolar tutarındaki 2028 Eurobond ihracına yönelik talebin, ihraç tutarının üç katından fazla olduğunu bildirdi. 5 yıllık CDS 619 baz puana inerek Mayıs ayından bu yana en düşük seviyelerini test ediyor. 10 yıllık dolar cinsinden tahvilin getirisi, Eylül ortasından bu yana en düşük seviye olan %10'un altına düştü. USD/TRY Pazartesi akşamı bir süreliğine 18,42'ye gerilese de 18.6066'ya ulaştı.
Denizbank'tan yapılan yazılı açıklamada, 367 gün vadeli ve ESG bağlantılı 605 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağlandığı belirtildi. Bu %78'lik bir yenileme oranına işaret ediyor. Bir yıl vadeli sendikasyon kredisi (276,5 milyon ABD$ + 329.5 milyon EUR), son anlaşmalara göre Sofr + %4,25 ve Euribor + %4,00 maliyetlere sahip.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan