Marmara Grubu Vakfı tarafından bu yıl 26’ncısı düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi, 44 ülkeden 300’ü aşkın siyasetçi, diplomat, akademisyen ve iş insanını İstanbul’da bir araya getirdi. 13-15 Mart tarihleri arasında gerçekleşen oturumlarda; Rusya-Ukrayna savaşı, bölgesel çatışmalar, küresel belirsizlikler, enerji krizi, gıda güvenliği, iklim değişikliği, enerjide dönüşüm, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi başlıklar gündeme alındı. Ekonomi zirvesinin ikinci gününde konuşmacılar arasında Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da yer aldı. “Çevre-iklim ve yerel yönetimler” konulu bir konuşma gerçekleştiren Başkan Çalık, yaşanan krizlere ve çözüm önerilerine de dikkat çekti.
“Enerji krizini aşmanın yolu kamusal yatırımlardan geçiyor”
Konuşmasında krizlerin ülkeler üzerindeki etkisinin geçmişten bugüne değiştiğini ifade eden Çalık, “Eskiden krizler gelirdi, ülkeler bununla bir şekilde baş eder ve eski haline dönerdi. Ama şimdi öyle değil. Ekonomik kriz, ekolojik kriz, refah devletinin krizi, demokrasi krizi, sınır krizleri bizimle birlikte. Türkiye bir yönüyle tüm bu krizlerin tam orta yerinde. Türkiye’de tamamen dışa bağımlı ve fosil yakıtlar temelli ilerleyen enerji süreçleri sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Alternatif ve yenilenebilir enerji kaynakları bu ülkenin temel yönelimi olmak zorundadır. Siyasallaşan enerji krizini aşmanın yolu kamusal yatırımlardan, piyasanın değil halkın ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş politikalardan geçiyor” şeklinde konuştu.
“Tarihimizdeki en büyük varoluşsal krize karşı iş birliği yapma zamanı”
İklim krizi ve çevre konularına da dikkat çeken Çalık, “Tüm kaynakları gelecek nesilleri düşünmeden kullanıyoruz. Kaynaklarımız sınırlı ve her şeyi tüketiyoruz. Doğanın çığlığını duymak zorundayız. İklim krizi ve çevre dünyamızın en önemli gündemi. Sadece bugün bizim için değil, gelecekte yaşayacak nesiller için de çok ama çok önemli. Yaşamın devam etmesi, çevreye karşı duyarlılıklarımıza bağlı. İklim krizi kapıda değil, çoktan evimize girdi. Durum çok acil ve derhal harekete geçilmesi gerekiyor. Şayet tüketim alışkanlıklarımızı azaltır, tekrar kullanır ve geri dönüşüme önem verirsek doğal kaynakların gelecek kuşaklara kalmasını sağlayabiliriz. Bu sorunu ancak tüm dünyanın, hükümetlerin iş birliği ile çözebiliriz. Ama önce kitlesel bir idrak şart. Doğanın bozduğumuz dengesini yeniden sağlamak için bu farkındalık çok önemli. Şimdi, tarihimizdeki en büyük varoluşsal krize karşı iş birliği yapma zamanı. Hızlı nüfus artışının bizim gibi ülkelerde ekonomik ve sosyal krizlere yol açtığını kavramak zorundayız. Bu ülkede bir ortak akıl çağını başlatmak zorundayız. Siyaset üstü bir yaklaşımla, merkezi yönetim ve yerel yönetim iş birliğiyle, yeni bir sistem kurmak zorundayız” ifadelerini kullandı.