Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan ekim ayı enflasyon oranları hakkında değerlendirmede bulunan Güldiken, açıklanan verilerle ile vatandaş tarafından hissedilen ve dile getirilen veriler arasında büyük fark oluştuğu dile getirdi.
Güldiken, TÜİK verilerine göre ekim ayında enflasyonun yüzde 3,64 oranında arttığının altını çizerek, “Bağımsız araştırma grubu olan Enflasyon Araştırma Grubu'na göre bu oran yüzde 7,81’’dir. Yine TÜİK’e göre 12 aylık enflasyon yüzde 85,51 İken ENAG’a göre yüzde 185,34’dür.” dedi.
İkinci altı ay için 4 aylık enflasyonun yüzde 10,85 olduğunu belirten Güldiken, “Kamu çalışanları ve emeklileri şimdiden 3,85 alacaklı hale gelmiştir. Kasım ve aralık enflasyonu da memur ve emeklilerin cebinden çıkmaya devam edecektir. Açıklanan bu oran vatandaşın bizzat yaşadığı ve çaresiz kaldığı gerçek enflasyonu da yansıtmaktan uzaktır.” diye konuştu.
Güldiken, “Resmi hesaplamaların TÜİK’in verilerine göre yapılıyor olmasının ve TÜİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini ne yazık ki aylığından başka geliri olmayan sabit gelirliler, memurlar, emekliler ve dar gelirli vatandaşlar ödemektedir.” ifadelerini kullandı.
“Günü kurtarmak için geleceğimizden mi vazgeçiyoruz?” diyen Güldiken, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunca ekonomik sıkıntıya rağmen, toplu pazarlık masasında tüm eğitim çalışanlarını buçuklu oranlara mecbur bırakan, iktidar yanlısı sendikaların üye sayısı artmaya devam ediyor. Bunun açıklaması akıl tutulması değilse nedir?”
Öğretmen Meslek Kanunu hakkında çalışmalar yaptıklarına değinen Güldiken, “Üye sayısı milyonları aşan kamu sendikalarının eyleme katılan üye sayısı binlerde kaldı. Üye sayısı ile övünüp sadece aidat sendikacılığı yapan ideolojik sendikalar, umarım bu istatistiki bilgiden gerekli dersi çıkarır. Aksi durumda zaten can çekişen sendikacılık yok olmaktan kurtulamayacaktır.” ifadelerini kullandı.