Xi Jinping G20 Zirvesinde konuştu

Xi Jinping G20 Zirvesinde konuştu

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping bugün 17. G20 Liderler Zirvesi’nin açılış oturumunda bir konuşma yaptı. Konuşmanın ana teması, “Çağın sorunlarını birlikte çözelim ve güzel geleceği birlikte inşa edelim” olarak belirlendi....

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping bugün 17. G20 Liderler Zirvesi’nin açılış oturumunda bir konuşma yaptı.

Konuşmanın ana teması, “Çağın sorunlarını birlikte çözelim ve güzel geleceği birlikte inşa edelim” olarak belirlendi.

Konuşma metni şöyle:

“Günümüzdeki dünya, yüzyıldır görülmemiş değişimler yaşıyor. Bu değişim, dünyayı, çağı ve tarihi ilgilendiriyor. Kovid-19 salgınının dalgalanması halen devam etmekte. Dünya ekonomisinin zayıflığı artarken jeopolitik gerginlik tırmanıyor. Küresel yönetişimdeki eksiklik daha da belirgin oldu. Gıda ve enerji krizlerinin birlikte ortaya çıkmasıyla insanoğlunun gelişmesinin önünde ciddi sıkıntılar oluştu. Bu sıkıntılara karşı dünya ülkelerinin insanoğlunun kader ortaklığı inşa etme anlayışını oluşturarak barış, gelişme, işbirliği, ortak kazanç konseptlerini izlemeleri gerekiyor. Ayrışma yerine dayanışma, direniş yerine işbirliği ve bloklaşma yerine hoşgörü çağrısında bulunmalıyız.

Dünyanın ve bölgenin büyük ülkelerinden oluşan G20 üyeleri, büyük devlet olmanın sorumluluğunu üstlenerek öncü rol oynamalı.

Daha hoşgörülü bir küresel gelişimi hızlandırmalıyız

Birlikten güç doğar ve ayrışmak çıkmaz bir sokaktır. Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz, bu yüzden krizlere karşı el ele vererek birbirimizle yardımlaşmalıyız. İdeolojik gruplaşma, bloklaşma, küresel gelişme ve insanoğlunun gelişmesinin engellenmesi dışında hiçbir sonuç doğurmayacak. İnsan medeniyeti 21. yüzyıla girdiğinde Soğuk Savaş düşüncesi eski moda olmuştur. El ele vererek işbirliği ve ortak kazanca dayalı yeni bir sayfa açmalıyız.

Daha fazla insana yarar getirecek küresel kalkınmayı hızlandırmalıyız

Dünya ülkelerinin beraber gelişmesi, kalkınmanın gerçek anlamıdır. Dünyanın refahı ve istikrarına, yoksul ile zengin kesimler arasındaki uçurumun daha da artması temelinde kavuşulamaz. Her ülke daha iyi bir yaşam istiyor. Modernleşme talebi, herhangi bir ülkenin özel hakkı değil. Daha ilerde yürüyen ülkeler, başka ülkelerin gelişmelerine içtenlikle yardım ederek daha fazla küresel kamu ürünü sağlamalı. Büyük devletlerin, gerekli sorumluluklarını üstlenerek küresel işlere daha etkili şekilde iştirak etmeleri gerekiyor.

Ortaya koyduğum küresel gelişme çağrısı, bütün dünyanın ortaklaşa gelişmesi olan uzun vadeli hedefi ve gerçek koşulları göz önünde bulundurarak bu konudaki uluslararası ortak anlayışı bulmayı, yeni itici gücü yetiştirmeyi ve ortak kalkınmayı hızlandırmayı amaçlıyor.

Daha dayanıklı bir küresel gelişimi hızlandırmalıyız

Ekonominin küreselleşmesinde sorunlar yaşanıyor ve dünya ekonomisinde resesyon riski artıyor. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Bu konu özellikle gelişmekte olan ülkeler için daha zor. Gelişme konusuna tarihteki herhangi bir döneme göre daha büyük önem vermeliyiz. Bali zirvesinin ana teması “Birlikte toparlanma - daha güçlü toparlanma.” Bu, G20’nin gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasına destek vermek ve dünya ekonomisini dengesizlikten kurtarmak istediği sinyalini iletiyor. Dünya ekonomisinin toparlanmasını amaçlayan ortaklık ilişkisi kurulmalı. Halka her zaman öncelik verilmeli ve gelişmekte olan ülkelerin sıkıntılarının çözülmesine yardım edilmeli. Çin, bu konuda Afrika Birliği’nin G20’ye katılmasını da destekliyor.

İlgili tarafların salgınla mücadele konusundaki uluslararası işbirliğini yoğunlaştırarak aşı, ilaç ve tedavi yönetiminin gelişmekte olan ülkelerdeki uygulama olasılığını artırmaları ve ekonominin toparlanması için iyi bir ortam yaratmaları gerekiyor. Küresel enflasyon engellenmeli ve sistematik finansal riskler kaldırılmalı. Özellikle gelişmiş ekonomilerin para politikalarındaki ayarlamalarından kaynaklanan etkilerin yurtdışına taşmasını azaltmaları gerekiyor. Uluslararası Para Fonu’nun düşük gelirli ülkelere yönelik Özel Çekme Hakları (SDR) tahsis sürecini hızlandırması gerekiyor. Çin, G20’nin yoksul ülkelerin borç ödeme süresini uzatma çağrısını yerine getirerek ilgili ülkelerin borcunu en fazla askıya alan ülke oldu.

Küresel ticaret, dijital ekonomi, yeşil dönüşüm ve yolsuzlukla mücadele, küresel kalkınmanın teşvik edilmesinin önemli faktörleridir. Merkezinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) bulunan çok taraflı ticaret sistemini sürdürmeye, DTÖ reformunu aktif olarak teşvik etmeye, ticaret ve yatırımın serbestleştirilmesini ve kolaylaştırılmasını ilerleterek dışa açık bir dünya ekonomisinin inşasını hızlandırmaya devam edeceğiz.

G20'de dijital inovasyon işbirliği için bir eylem planı ortaya koyan Çin, açık, adil ve ayrımcı olmayan bir dijital ekonomik kalkınma ortamı yaratmak, Kuzey ve Güney ülkeleri arasındaki dijital uçurumu daraltmak için tüm taraflarla birlikte çaba göstermeyi arzu etmektedir.

İklim değişikliğinden gelen meydan okumalarla mücadele ve yeşil ve düşük karbonlu kalkınmaya geçişte, ortak ancak farklı sorumluluk ilkesine dayanılarak, sermaye, teknoloji ve yetenek inşası gibi alanlarda gelişmekte olan ülkelere destek sağlanmalı ve yeşil finansal işbirliği aktif gerçekleştirilmeli.

Yolsuzlukla mücadeleyle ilgili uluslararası işbirliği çok önemlidir. G20 üyesi olan ülkeler, yolsuzluğa karşı sıfır toleransa bağlı kalarak ilgili uluslararası işbirliğini pekiştirerek yolsuzluk yapanlara ve ele koyulması gereken varlıklarına “güvenli bir sığınak” sağlamamalıdır.

Küresel kalkınma, barışçıl ve istikrarlı bir uluslararası ortama ihtiyaç duyar. İşte bu nedenle, Küresel Güvenlik İnisiyatifi’ni ortaya koyarak sizlerle birlikte Birleşmiş Milletler Şartı'nın ruhunu yaygınlaştırıp güvenliğin bölünmezliği ilkesine bağlı kalarak ortak, kapsamlı, işbirliği içinde ve sürdürülebilir güvenlik kavramına bağlı kalacağız, müzakere yoluyla çatışmaları ortadan kaldırma ve istişareyle anlaşmazlığı giderme çağrısında bulunarak krizin barışçıl yolla çözülmesine yararlı olan tüm çabaları destekliyorum.

Gıda ve enerji güvenliği, küresel kalkınma alanındaki en acil zorluktur. Mevcut krizin kökeni, üretim ve talep meseleleri değil, uluslararası işbirliğinin tedarik zincirindeki sorunlardan olumsuz etkilenmesidir. Buna bir çözüm olarak, BM gibi çok taraflı uluslararası kuruluşların koordinasyonunda piyasa denetimi işbirliği güçlendirilerek emtia mallarla ilgili işbirliği ortaklıkları kurulmalı, açık, istikrarlı ve sürdürülebilir emtia piyasaları oluşturularak tedarik zincirlerinin önündeki engeller ortaklaşa giderilmeli, piyasa fiyatları istikrarı sağlanmalı.

Gıda ve enerji konularının siyasallaştırılması, araç ve silah olarak kullanılmasına kararlı bir şekilde karşı çıkılmalı, tek taraflı yaptırımları ortadan kaldırılmalı ve ilgili bilimsel ve teknolojik işbirliğine getirilen kısıtlamalar kaldırılmalı.

Fosil enerji tüketimini azaltma ve temiz enerjiye dönüm sürecinde çeşitli faktörler dengelenmeli ve bu sürecin ekonomi ve halkın yaşamını etkilememesi güvence altına alınmalı.

Gelişmekte olan ülkelerin gıda ve enerji güvenliği riskleri daha belirgindir. G20, üretim, toplama ve depolama, sermaye ve teknoloji gibi konularda bu ülkelere gerekli desteği sağlamalıdır.

G20, BM tarafından kurulan "Küresel Gıda, Enerji ve Finansal Krize Müdahale Ekibi’ne gerekli destek vermelidir.

Çin uzun zamandır dünya gıda ve enerji güvenliğine önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu yıl Çin, Endonezya ve Sırbistan dahil altı ortak ülkeyle birlikte “İstikrarlı ve Dayanıklı Bir Sanayi Zinciri ve Tedarik Zinciri Oluşturmak için Uluslararası İşbirliği Girişimini” ortaya koydu. Çin ve birçok ülkenin ortak çağrısıyla küresel bir temiz enerji ortaklık ilişkisi kuruldu. Bunun yanı sıra G20 kapsamında Küresel Gıda Güvenliği İşbirliği İnisiyatifi ortaya koyuldu.

Tüm taraflarla bu alanlardaki işbirliğini derinleştirmeyi bekliyoruz.

Kısa süre önce düzenlenen ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nde Çin’in önümüzdeki beş yıl ve daha uzun bir süre içine parti ve devletin kalkınmasına ilişkin hedefler, görevler ve politikalar hakkında planlama yapıldı.

Çin, barışçıl kalkınma yolunu sarsılmaz bir şekilde takip ederek reform ve dışa açılmayı kararlılıkla derinleştirmekte, tüm cephelerde Çin’in modernleşme yolunu izleyerek Çin ulusunun yeniden yükselişini ilerletmektedir.

Sürekli modernleşen bir Çin, kesinlikle dünyaya daha fazla fırsat sağlayacak, uluslararası işbirliğine daha güçlü bir ivme kazandıracak ve tüm insanlığın ilerlemesine daha büyük katkılar sağlayacaktır.”

Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.