Vatan sevgisinin abideleşen simgesi ''18 Mart Zaferi''
MEHMET BAYER - HİBYA - 18 MART 2023 - Türk milletinin yeniden dirilişine sahne olan Çanakkale'de, bu yıl şanlı deniz zaferinin 108. yılı kutlanıyor. ''Çanakkale Zaferi'', Türk askerinin direnme gücünün, fedakarlığının,...
MEHMET BAYER - HİBYA - 18 MART 2023 - Türk milletinin yeniden dirilişine sahne olan Çanakkale'de, bu yıl şanlı deniz zaferinin 108. yılı kutlanıyor.
''Çanakkale Zaferi'', Türk askerinin direnme gücünün, fedakarlığının, millet sevgisinin abideleşen simgesidir. O güne kadar yenilgi yüzü görmeyen İngiliz ve Fransız donanması, 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı'nda ağır bir darbe alarak gemilerini ve yüzlerce askerini kaybetti.
Türk tarafında ise bu şanlı zafer, adeta bayram havası yaşattı, zafer kutlamaları yapıldı.
Tarihçi yazar Ahmet Yurttakal, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, zaferinin mimarı, Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa'ya yıllar sonra 18 Mart 1915 gününün en kıymetli anının sorulduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
''O gün güneşin son ışıklarıyla boğazdan perişan halde çıkmakta olan düşman filosunun görünüşü idi' cevabını vermiştir. O gün (18 Mart) tabya ve bataryalar çeşitli ebat ve cinste toplam 2 bin 250 mermi harcadı. 18 Mart'ta tüm tabya ve batarya personeli canla başla çalıştı. Hatta bazı tabyalarda bulunan toplar menzile göre atış yapmadı. Ertesi gün gelseler de geçme ihtimali mümkün değildi. Cevat Paşa, bu durumu şöyle anlatıyor, 'O gece tabyalardaki bütün efrad gündüz ki müthiş yorgunluğa rağmen gece sabaha kadar çalışarak, tabyalarının harap olan yerlerini tamir etmişler, topları gömüldükleri toprak yığınlarından çıkarmış, temizlemiş ve ertesi gün ateşe hazır vaziyete getirmişlerdi. Her ihtimali nazarı dikkate alarak ertesi güne hazırlanmıştık. Ben de bu çalışmaların bir kaçına gittim. Herkes o kadar büyük bir gayretle çalışıyordu ki yorulduklarını hissettiklerini adeta cebren oturtup dinlenmelerini temin edebiliyordum. Bunun için bazı yerlere gidemedim. Yanlarında bulunmam onların daha fazla yorulmalarına sebep oluyordu.''
Yurttakal, müttefik filonun 18 Mart 1915'te muharebeye katılan güçlü savaş gemilerinden üçünün (Bouvet, Ocean, Irresistible) batarak boğazın serin sularına gömüldüğünü, dördünün ise (Inflexible, Gaulois, Suffren ve Agamemnon) savaş dışı kalarak kullanılamaz hale geldiğine işaret etti.
Batan 3 gemideki asker ve top zayiatı hakkında bilgi veren Yurttakal, ''10 adet 30,5’lik top, 2 adet 27,5’lik top, 24 adet 15’lik top, 8 adet 10’luk top ki toplam top kaybı 44’tür. Asker zayiatı ise 800’ü bulmuştu.'' ifadesini kullandı.
Ahmet Yurttakal, Türk tarafında ise 4 subay ve 22 erin şehit düştüğünü, 1 subay, 52 erin yaralandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Harbe katılan mahdut (az) sayıdaki Alman askerinin kayıpları, ölü ve yaralı olarak 18'dir. Türk-Alman toplam zayiat 97'yi bulmuştur. Boğaz savunmasında asker ve kumandanlar büyük bir başarı kazanmışlardı. Yokluk ve sıkıntıyla bu zaferi kazanarak, tüm dünyaya adeta ders vermişlerdir. Yere düşen bir milletin silkelenip, tekrar ayağa kalktığı yerde bir destan yazıldı. Tarihte 'Çanakkale Geçilmez' olarak yer aldı.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.