Şanlıurfa İl Müftüsü Tolan, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası'nın önemine vurgu yaparak, organ nakli ve kan bağışının çok büyük bir sadaka olduğunu söyledi.

İslam’da tedavinin yeri olduğunu belirten Müftü Tolan, ‘’Dinimizde tedavi gerekiyor. İnsanda meydana gelen rahatsızlık ilaçla tedaviyle edilmek suretiyle düzeltilmesi onarılması esastır. Bazı durumlarda bu ilaçla mümkün olmuyor. Artık işlevini yapamayacak duruma geliyor. İnsanın malından vermesi başka, canından vermesi başkadır. Hiçbir zaman maldan verilen yardımlar, candan verilenin karşılığını tutamaz.’’ ifadelerini kullandı.

"Vatandaşlarımız yanlış düşünceye kapılmasın"

Müftü Tolan, vatandaşların bu konuda tereddütlerinin olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

‘’Ben organımı bağışlarsam, buna hayat verirsem, bu da gidip yanlış işler yaparsa, acaba günahı bana gelir mi? gelmez mi? Sen bir adama yemek ikram ediyorsun. Adam gidip kötülük yaparsa, sana yazılır mı? Herkesin kendi iradesi ve kendi aklı var. Kim yaparsa, günahı da ona ait, sevabı da ona ait olur. Bizim için önemli olan, bir insanın kurtarılmasıdır. En yakınını düşünsünler, onlar bu hale düşerse nasıl hareket eder. Bunu düşündüklerinde ikna olacaklarını düşünüyorum.’’ 

"Organ naklinin gerçekleşmesi için şartları taşıması gerekiyor"

Organ bağışı için gereken şartları sıralayan Müftü Tolan, şunları söyledi:

"Organ nakli işlemlerinin caiz olabilmesinin birinci şartı, mutlaka devlet kontrolünde olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığın mevzuatında bu şartlar yer alıyor. Zaruret halinin bulunması gerekiyor. Yani keyfi nakil olmayacak. Organ ve doku sağlanan kişinin bu işlemin yapılması esnasında ölmüş olması gerekiyor. Veya bir kişiye organ naklinde bulunacak kişinin sağlığını tehlikeye atmaması önem arz eder.  Alınacak olan organ, doku veya kan kesinlikle parayla satın alınmaması lazım. Organ nakli yapılacak kişinin rızası alınması gerekiyor. Onunda iradesini ve fikrini almak gerekiyor. Yani istemediği halde ona doku veya organ nakli yapılırsa olmaz."