Prof. Dr. Görür: "İzmir doğru yolda"
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü gününde konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi jeolog Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem Gerçekliği” başlıklı...
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü gününde konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi jeolog Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem Gerçekliği” başlıklı sunum yaptı.
Sunumuna bir karar aldığını söyleyerek başlayan Prof. Dr. Naci Görür, “Yer bilimci olarak artık gerek duyulmadıkça deprem nerede olacak, hangi fay kırıldı, kırılacak diye konuşmayacağım. Bugüne kadar onları tartıştık, geldiğimiz nokta bu. Görünürde 50 bin, muhtemelen daha fazla insanı bir gecede toprağa gömdük. Deprem biliniyordu. Bize Marmara Depremi’nden sonra Türkiye’de nerede deprem bekliyorsunuz diye sorduklarında Maraş derdik. 1999’dan sonra Maraş depremi geliyor diye çok söyledik. 3 Şubat’a kadar söyledim, 6 Şubat’ta da felaket oldu.” dedi.
“Deprem öyle bir gerçek ki yok edemezsiniz”
Görür, İzmir’in nasıl dirençli hale getirileceğinin altını önemle çizerek, “Deprem bir gerçektir. Ülkenin en önemli sorunudur. Hukuk, adalet, yolsuzluk ne diyorsanız deyin ama en başa depremi koyun. Öyle bir gerçek ki yok edemezsiniz. Herhangi bir zamanda Türkiye’nin her yerinde deprem olabilir. Mademki depremler olagelecektir ve engelleyemiyoruz, deprem dirençli kentler oluşturmak zorundayız. Dirençli kentler oluşturursak herhangi bir deprem olduğunda 50-60 bin kişiyi toprağa vermeyiz. Depremden korkmayız” şeklinde konuştu.
“Gelin birlikte değişelim”
Deprem dirençli kentlerin mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, “Depreme dayanıklı dirençli kentler oluşturan birçok ülke var. Bizler gibi ülkelerde 5 ve 6 şiddetindeki depremlerde canlar gitmiyor. O ülkeler genellikle bilime inanan, bilgi toplumuna dönüşmüş, çağdaş ülkeler ve insanlar. Millet olarak depreme dirençli kentler oluşturmak doğrultusunda yürümek mecburiyetindeyiz. Yapmak için her şeyimiz var. Deprem olmadan önce zarar nasıl azaltılır bilmeli. Deprem ile ilgili kuruluşları koordine edebilmeli. Kenti deprem olduğunda orkestra yönetir gibi yönetebilmeli” dedi.
Görür, deprem kentlerinin sakinlerinden de söz ederek, “Bir kentin halkı eğer deprem bilinçli, bilgili, birikimli, kültürlü değilse siz o kenti asla depreme hazırlayamazsınız. Deprem kültürü olmayan halk, her türlü işi gizli kapaklı yapar. Ev yaptığı zaman yasak yapar, kaçak yapar. Eğitime kulak asmaz. Ailesine deprem planlaması yapmaz. Bazen de yasalara, etiğe uymayan şeyleri rant için yapar. Kurallara uymayan bir halkla bunu yapamayız. Biz böyle miyiz? Evet. İzmirliler farklı mı? Hayır. Gelin birlikte değişelim?” ifadelerini kullandı.
“Bu işin şakası yok”
İzmir’in deprem dirençlilik çalışmalarından da söz eden Prof. Dr. Naci Görür, “Burada İzmir doğru yolda. ODTÜ koordinatörlüğünde birçok üniversite bu çalışmalarda rol alıyor. Deprem mikro bölgeleme çalışmaları ile kentin nasıl yönetileceği, mekan kullanımı, planlamanın nasıl yapılacağı bilinir.” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.