Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"İki NATO müttefiki olarak dayanışmamızın her zamankinden daha güçlü olması gerektiğine inanıyoruz. Bu vesile ile ikili, bölgesel ve küresel ölçekte ilişkilerimizi daha ileri taşıma noktasında müşterek iradeye sahip olduğumuzu bir kez daha teyit ettik."

Düzensiz göçün idaresinde etkin iş birliğine gidilmesi gerektiği üzerinde durduk. Görüşmelerimizde ekonomik ve ticari ilişkilerimizi de ayrıntılı şekilde ele aldık. Geçen sene, ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaştı. Ortak hedefimiz ise bugünkü görüşmelerden sonra bunu 10 milyar dolar seviyesine kısa sürede çıkarmak. Bulgaristan tarafındaki sınır kapılarının modernizasyonunun tamamlanması ve özellikle gıda denetimi altyapısının güçlendirilmesiyle iş birliğimiz daha da gelişecektir. Bulgaristan'daki yatırımları 2,5 milyar euroyu aşan iş adamlarımıza verdikleri destek dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanı'na bir kez daha teşekkür ediyorum.

Gündemimizde enerji güvenliği konusuna yönelik iş birliği imkanları araştırıldı. Bunu aramızda müzakere ettik. Konuyla ilgili olarak da Enerji Bakanımıza gerekli talimatı verdik ve bu konuda nasıl yardımcı olabiliriz ve Bulgaristan'ın talebini nasıl karşılayabiliriz bu konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız da gerekli adımları atacaktır.

Aynı şekilde sınır güvenliği noktasında da İçişleri Bakanımız, mevkidaşıyla çalışmalarını sürdürmek suretiyle sınır güvenliğini müşterek olarak nasıl halledebiliriz, nasıl hal yoluna koyabiliriz, bunun da ortak çalışmasını birlikte yürütecekler.

Bulgaristan Türkleri iki ülke arasında güçlü bir gönül köprüsü oluşturuyor. Hepinizin bildiği gibi ortak kültürel mirasımıza beraberce sahip çıkmaya bilhassa özen gösteriyoruz. Bu anlayışla restorasyonunu üstlendiğimiz Balat'taki Demir Kilise'yi 2018'de ihya ederek yeniden açılışını gerçekleştirmiştik. Razgrad'daki Maktul İbrahim Paşa Camii'nin de restore edilerek kısa sürede ibadete açılması samimi temennimizdir. Karşılıklı ziyaretlerimizin, komşuluk hukukumuzun derinleşmesine katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum, dost ve müttefik Bulgaristan halkına şahsım ve milletim adına en kalbi selamlarımı iletiyorum. Sayın Radev'in ziyaretinin ülkemiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."

 Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev'in konuşmasından bazı satır başları ise şöyle:

"Her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür etmek isatiyorum. Misafirperverlik için ve çok önemli konuları görüşme fırsatı verdiği için. Bulgaristan ve Türkiye komşu ülkeler oalrak çok sorunlu bir bölgede bulunmaktalar. Savaş çok yakınımızda ve başka sorunlu olan bölgelerde yakınımızda. Dolayısıyla Türkiye ile Bulgaristan arasındaki iş birliği bölgenini güvenliği açısından çok önemli .Doğu Avrupa bölgesi için çok önemli.

İki partner olarak ticarette enerji alanında turizm ve ortak sınırların korunması konusunda işbirliğimiz söz konusu. Bu önemli işbirliğinin en önemli göstergesi Kapıkule sınır kapısının dünyada ticari hacim olarak 2. sırada yer alması. Dolayısıyla yapacağımız şeyler çok fazla. Ayrıca Türkiye Bulgaristan'da yatırım yapan bir ülke. Sayın Erdoğan'ın da dediği gibi ticaret hacmimiz 6 milyar doları aştı.

Bazı konuları tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Global çapta değişiklikler çok fazla oluyor. Ortak yaklaşımlar bulmamız gerekiyor. Coğrafi konumumuz nedeniyle ortak bir sorumluluğumuz var. Kaynakların enerji kaynaklarının hızlı bir şekilde değiştirilmesi konusunda. Bu da ancak enerji alanında işbirliğinin gelişmesi ile mümkün. Karşılıklı menfaatler doğrultusunda enerji sistemlerinin daha da gelişmesini umuyoruz. Burada da Sayın Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum. Çünkü ülkemiz için çok zor bir dönemde hızır gibi yetişip sıvılaştırılmış gaz konusunda destek sağladılar. Bugünkü görüşmemiz de oldukça faydalıydı.

Ukrayna'daki savaş artık küresel çaptaki tedarik zincirlerini etkiliyor. Sayın Cumhurbaşkanı ile de bir harita çizdik ve bu atmış olduğumuz adımların başarılı olması için çok sakin ve korunan bir sınıra sahip olmalıyız. Bunu dikkate alarak Türkiye'nin artan yasa dışı göçün önüne geçmesini takdirle karşılıyoruz. Ortak çabalarımız devam edecek. Yasa dışı göçle ilgili Türkiye'nin bulunduğu durumu dikkate alıyoruz. İkili sözleşmelerimizin şartlarını yerine getirmeye çalışıyoruz."