“ÇKP, insanlığın bütün güçlerini birleştiriyor”
"Yeni bir uluslararası düzenin mimarı olmaya Çin aday olarak gösteriliyor. Bu koşullarda Çin’in öncü gücü olan Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi önem taşıyor. Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi başkent...
"Yeni bir uluslararası düzenin mimarı olmaya Çin aday olarak gösteriliyor. Bu koşullarda Çin’in öncü gücü olan Çin Komünist Partisi 20. Ulusal Kongresi önem taşıyor. Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi başkent Beijing’de pazar günü başlıyor. Kurulduğu günden bu yana milyonlarca insanı yoksulluktan kurtaran, reform ve dışa açılmadan bu yana milli gelirini dolar cinsinden 90’a katlayan ve küresel sorunların çözümü noktasında inisiyatif alan ÇKP’nin tarihi kongresi sadece Çin’de değil Türkiye’de de yakından takip ediliyor. CRI Türk’te Gökhun Göçmen’in hazırlayıp sunduğu Manşet programına konuk olan Prof. Dr. Cüneyt Akalın, ÇKP’yi “85 milyonun üzerinde üyeye sahip. Belki de tarihin ve insanlığın yarattığı en büyük örgüt. Böyle bir örgütte kararlar en alt kademeden başlayarak onlarca elekten geçiyor. Bu da olgunluk ve disiplini gösteriyor.” ifadeleri ile tanımladı. Uluslararası ortamda artan belirsizliğe dikkat çeken Prof. Dr. Cüneyt Akalın, Rusya’nın büyük bir nükleer güç olmasına karşın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) karşısında yeni bir sistemi dizayn edebilecek tek gücün Çin olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Akalın “Zira Rusya gerçekten de nükleer güç fakat Amerika’nın uluslararası alanda bırakabileceği boşlukları doldurabilecek ekonomik, teknolojik kapasiteye sahip değil. Yeni bir uluslararası düzenin mimarı olmaya Çin aday olarak gösteriliyor. Bu koşullarda Çin’in öncü gücü olan ÇKP 20. Ulusal Kongresi önem taşıyor.” diye konuştu. "İnsanlığın güçlerini birleştiriyor" ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nin ülkenin yol haritasına dair bilgi vereceğini aktaran Prof. Dr. Akalın, uluslararası planda Çin’in inşa etmek istediği İnsanlığın Ortak Kader Topluluğu’nu şöyle değerlendirdi: “Görebildiğim kadarıyla Çin tehlikenin bilincinde. Amerika, Pasifik’te Çin’i engellemeye çalışsa da bunu başaramadı. Bu noktalarda Çin dikkatli bir politika izliyor. Çin Komünist Partisi hem geçmişinden farklı olarak hem de öteki komünist partilerden ayrışarak farklı bir geniş bir şekilde insanlık kitlesini kucaklamaya çalışıyor. Marksist partiler genel olarak sınıf mücadelesi esasına göre inşa edilmişti, daha sonra mazlum ülkelerde ezilen halklar, milletler devreye girerek tahlillere etki etmişti. Buna karşın şimdi Çin Komünist Partisi bunu bir adım ileriye götürüyor ve makul bir kapitalist sistem olmanın çok ötesine geçerek ‘gangster’ rejimine dönmüş Amerikan yönetimine karşı insanlığın bütün güçlerini birleştiriyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.