Türkiye: İşsizlik oranı eylülde %10,1’e yükseldi
Türkiye’de eylül ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %11,4 iken 1,3 puan azalarak %10,1 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının revize edilen %9,8’den 0,3...
Türkiye’de eylül ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %11,4 iken 1,3 puan azalarak %10,1 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının revize edilen %9,8’den 0,3 puan arttığı görülmektedir. İşsiz sayısı 120 bin artarak 3,48 milyon oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı %18,4’ten %19,6’ya gelirken; geniş tanımlı işsizlik ölçütü olan atıl işgücü oranı, önceki aya göre %19,9'dan %20,3’e yükseldi. Kıyaslanabilir dönemler olan Eylül 2021 – Eylül 2022’ye baktığımız zaman ilgili dönemler arasında işgücüne katılım oranında arındırılmış verilerle 0,9 puanlık artış olduğu görülmektedir. 2021’in benzer döneminde 33 milyon 226 bin kişi olan işgücü, Eylül 2022’de 34 milyon 349 bin kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı ise %52’den %52,9’a yükselmiştir. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında; istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1,5 puan artarak %47,6 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdamda ise önceki aya göre 54 bin kişilik bir azalış söz konusudur. İşsizlikte geçen aya göre artış görmekle beraber, uzun süre sonra %10 altını görmüş olan arındırılmış verilerde tekrar çift hanelere çıkılmış durumdadır. İŞKUR ve DİSK gibi kuruluşların araştırmaları ve verilere daha yüksek işsizlik rakamlarına işaret ederken, asıl problematik yapıyı ortaya koyan ve eksik işsizlik tanımını tamamlayan geniş tanımlı atıl işgücü oranında da yeniden %20’li seviyelerin üzerine çıkmış durumdayız. Bu göstergede yakın zamanda %22’li oranlar görülmüş idi. İşgücündeki zayıf artış ve uygun iş pozisyonları artışı, buy göstergedeki yüksek seyri açıklamakla beraber, işsizliğin uzun süreli ve yapısal olmasından mütevellit Türkiye işgücü piyasası açısından olumsuzluğa işaret etmektedir. Yeni ekonomi programı istihdam artışını büyüme modeli çerçevesinde ön planda tutmakla beraber, enflasyonun getirmiş olduğu dengesizlikler ve bunun yarattığı gelir dağılımı bozukluğu ile aşınmasını dengelemek amaçlı yüksek planlanan ücret artışları sorunu katmanladırma riski taşıyor. Yüksek enflasyonun gelir ve talep erozyonu etkisi tüketim alışkanlıklarını değiştirirken, bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik yüksek ücret artışları firma maliyetlerini de artırmakta ve enflasyona yukarı katkıda bulunmaktadır. Elbette birbirini besleyen bu sarmal, yoksullaşma efektinin önüne geçemiyor. Yeni yılda bu alandaki etkiler ile beraber kısa vadede işsizlik yapısında bir düzelme öngörmek zor. 4Ç22 ile beraber firma faaliyet ve planlamalarını gösteren PMI, reel kesim güven endeksi gibi göstergelere yansıyan ekonomik zayıflama sinyalleri de tekrar %10 üzerine sabitlenecek bir işsizlik oranı öngörümüze temel oluşturmaktadır. Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.