10 yıl siğortlı çalışan 3600 gün prim ile emeklilik fırsatı! Kritik karar açıklandı
Milyonlarca çalışan, emekliliğini erkene çekebilmenin yollarını arıyor. Peki, emekliliği erkene çeken stratejiler nelerdir? Yeminli Mali Müşavir Ahmet Kurtuluş, merak edilenleri açıkladı. İşte ayrıntılar...
9 Eylül 1999 öncesi işe girişi olanlar, EYT kapsamında erken emekliliğe hak kazanmıştı. Ancak, kişi EYT'li olsa da olmasa da emekliliği daha erken yaşta alabilir. Emekliliği erkene çeken yöntemler nelerdir? Yeminli Mali Müşavir Ahmet Kurtuluş, bu soruların cevabını verdi.
Milliyet'e konuşan Kurtuluş açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Erkekler için askerlik borçlanması, kadınlar içinse doğum borçlanması, emeklilik sürelerini öne çekebilecek önemli unsurlardır. Erkeklerin askerlik süreleri, 8 Eylül 1999 tarihinden önceki dönemde tamamlanmışsa, bu süreler borçlanılarak işe giriş tarihleri geriye çekilebilir.
Örneğin, 2000 yılında askerliğini tamamlamış bir sigortalı çalışan, 450 gün askerlik borçlanması yaparsa, bu borçlanma süresi kadar işe giriş tarihini geriye çekebilir. Yani, 1998 yılına kadar geriye gidebilir. Bu şekilde, belirli borçlanma süreleri emeklilik tarihini etkileyebilir ve emeklilik sürecini öne çekebilir.
Bir diğer yöntem ise kadın çalışanlar için doğum borçlanması avantajıdır. Bu yöntem, emekliliği erkene çekme imkanı sunar. Çocukların sigorta kapsamından önce doğmuş olmaları bu süreçte önemlidir. Staj yapan anneler için de bu durum istisna olarak uygulanabilir. Stajın ardından borçlanma yapıldığında işe giriş tarihi öne çekilebilir.
Örneğin, 8 Eylül 1999 tarihinden önce staj yapmış ve ilk işe giriş tarihi 2001 yılındaysa ve bu kişinin 2 çocuğu varsa, 4 yıl olarak borçlanma yapılması durumunda işe giriş tarihi 4 yıl geriye çekilebilir. Yani, bu durumda 1997 yılına kadar geriye gidilebilir. Bu şekilde, doğum borçlanması da emeklilik tarihini etkileyerek emekliliği öne çekebilir.
BORÇLANMADA ÖNEMLİ DETAY
Askerlik ve doğum borçlanması, asgari ücretin yüzde 32’si oranında belirlenen bir ödeme üzerinden hesaplanıyor. Bu tutar günlük olarak 30’a bölünerek belirleniyor ve şu an için 143.08 TL olarak hesaplanıyor. Asgari ücretin yüzde 50 oranında artması öngörüldüğünde, bu tutar da yüzde 50 oranında yükselecek ve 214.62 TL’ye çıkacaktır. Her bir gün için bu oranda bir artış söz konusu olacak.
Örneğin, 500 günlük bir askerlik ya da doğum borçlanması durumunda, mevcut koşullarda bu kişiler 71 bin 541 TL ödeme yaparken, asgari ücretin yüzde 50 oranında artacağı varsayıldığında, bu ödeme tutarı 107 bin 312 TL’ye çıkacaktır. Bu da yaklaşık 26 bin TL’lik bir artış anlamına gelir.
Bu nedenle, borçlanma düşünenler için Aralık ayı içerisinde işlemlerini tamamlamaları tavsiye ediliyor. Çünkü yüzde 50 oranındaki artışın gerçekleşeceği yeni dönemde, 500 günlük borçlanma için daha az prim ödemesi gerekecektir. Bu durumda, 26 bin TL daha az ödeme yaparak borçlanmalarını tamamlama imkanı bulacaklar.
BAŞVURU ZAMANI KRİTİK
Başvuru tarihi, borçlanma sürecinde oldukça önemli bir faktördür. Aralık ayında başvuruda bulunan bireyler için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kişinin bu şartlara uygun olup olmadığını araştıracaktır ve bu süreç biraz zaman alabilir. Eğer şartlara uygun olduğunuz belirlenirse, primleri ödemek için size 1 aylık bir süre tanınacaktır. Dolayısıyla, başvuru yapıldığı andan itibaren hemen ödeme yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Aralık ayı içinde borçlanma düşünenlerin başvurularını yapmaları önemle tavsiye edilir. Hemen ödeme yapmak zorunda olmayacaklar ve toplamda 45 ila 60 gün içinde 2023 yılı fiyatlarından ödeme yapacaklardır.
MALULEN EMEKLİLİK VE KISMİ EMEKLİLİKTE ŞARTLAR NELER?
Öncelikle, malulen emeklilik durumunda çalışanlar, çalışma gücünün yüzde 60'ını kaybettiklerinde malulen emeklilik hakkına sahip olabiliyorlar. Bunun için genellikle 1800 gün prim ödeme şartı gerekmektedir. Çalışma gücünün yüzde 60'ını kaybeden bireyler, malulen emekli olabilmektedirler. Ancak, bu kişiler tekrar iş hayatına döndüklerinde emekli maaşları kesilmektedir.
BAĞLANAN MAAŞ MİKTARI DÜŞMESİN
Bunun dışında, kısmi emeklilik adı verilen bir durum bulunmaktadır. Bu durumda, 15 yıl ve 3600 gün prim ödeme şartını tamamlamış olanlar, kadınlarda 58 yaş, erkeklerde ise 60 yaş ile emekli olabilmektedirler. Kısmi emeklilik durumunda, genellikle normal emeklilikten daha düşük bir maaş bağlanmaktadır. Ancak, kısmi emeklilikte bile en düşük emekli maaşının altında bir maaş alınmamaktadır.
8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışma hayatına başlamış olanlar için kısmi emeklilik, 10 yıl çalışma süresi ve 3600 gün prim ödeme şartına bağlıdır. Bu durumda yaş sınırı kadınlarda 50, erkeklerde ise 55 olarak belirlenmektedir.
KİMLER ERKEN EMEKLİ OLABİLİR?
Ağır işlerde çalışanlar, madenciler, gazeteciler, gemi adamları gibi meslek grupları, sigorta sürelerine belirli bir oranda gün eklenmesi ve işe giriş tarihlerinin geriye çekilmesi yoluyla emeklilik hakkı elde edebilmektedirler.
Eklenen prim süresinin yarısı kadar sürede yaş şartından düşüş yapılmakta ve bu durum, az prim ödeyerek daha fazla prim ödenmiş gibi bir avantaj sağlamaktadır. Bu durum, işe giriş tarihlerinin daha erken bir tarihe çekilmesini sağlamaktadır.
Örneğin, 4 yılda 1 yıl yıpranma payı hakkı kazanan bir çalışan, 4 yıl prim ödediğinde 5 yıl prim ödemiş gibi hesaplanmaktadır. Bu sayede, belirli meslek gruplarındaki çalışanlar, emeklilik haklarını daha erken bir sürede elde etme imkanına sahip olmaktadırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.